Türkiye Kamu Sen'e bağlı Türk Sağlık Sen Samsun Şube Başkanı Erdoğan Çakmak, önceki gün yaptığı açıklamada kamu hastanelerinde sözleşmesi dolmak üzere olan yöneticilerin Memur Sen'e bağlı Sağlık Sen'e üye yapılmasına katkı vererek baskı ve mobbing yapıldığını iddia etmişti. Gündeme gelen iddia ile ilgili Memur Sen'e bağlı Sağlık Sen Şube Başkanı İlyas Biçer tarafından açıklama yapıldı.
SAĞLIK SEN ÜYELERİNE TEHDİT İDDİASI
Başkan Biçer, sendikacılığın tehdit ve şantajlarla yapılamayacağını belirterek, "Hem MHP’ye hem İYİ Parti’ye ve hem AK Parti’ye yakın gibi gözükerek üye devşirmeye çalışmak sendikacılıktan çok üçüncü sınıf pazarlamacı taktikleridir. Bunlar sendikacılıkla bağdaşmayacak tavırlardır. Bugüne kadar sağlık çalışanları için tek bir faydalı iş yapamayan bu arkadaşlar, yine bir yetki dönemi öncesi ortaya çıkıp 'sendikaları için hastane çalışanlarına baskı yapıyor; tek tek isimlerini açıklayacağım, cumhurbaşkanına konuyu taşıyacağım' gibi sağlık çalışanlarını birbirine düşürecek, idarecileri zan ve töhmet altında bırakacak, onlar üzerinde baskı oluşturmayı amaçlayan manasız açıklamalarda bulunuyorlar. Bununla da yetinmeyerek gece yarılarında üyelerimizin ailelerini yakınlarını evlerinden arayarak rahatsız ve tehdit ettiklerini bilmiyoruz sanmasınlar" diye konuştu.
NASIL FARK YEDİLER ONU DÜŞÜNSÜNLER
Açıklamalarına devam eden Sağlık Sen Başkanı Biçer şunları kaydetti; "İhbar telefonları peşinde koşup sağlık çalışanlarını birbirine düşürmenize gerek yok; gelin cumhurbaşkanına beraber gidelim. Gidelim ve koltuk ve makam sahibi olmak için neler yapıldığını bütün çıplaklığıyla ortaya çıkartalım. Bu arkadaşlar önce hangi siyasi hareketten olduğuna bir karar vermelidirler. Bugün A yarın, B duruma göre C partisinden olurum, gürültü patırtı çıkarayım belki inanırlar” anlayışı bir yere kadar. Malum yalancının mumu da yatsıya kadar. Sahada Cumhur İttifakı tarafındaymış gibi görünüp söylemlerinde ise tam tersi istikamette AK Parti’ye yönelik hakaretvari açıklamalarda bulunan bu sendikacılar, bir muhasebe yapabilseler, bu kapasite onlar da olabilseydi, Samsun’da nasıl 2 bin üye fark yediklerini, farkın açılmasına nasıl engel olamadıklarını anlayabileceklerdi ama maalesef onlar da bu feraset yok. Sormak lazım kendilerine muhasebelerini yapmadan nereye kadar gidebilecekler. Biz ilk günden beri ülkemizin yaşadığı her zor anda, birlik beraberliğimizin bozulmaya çalışıldığı her dönemde Sağlık-Sen olarak vatanımızın, bayrağımızın yanındaydık ve her zaman yanında olduk ve her zaman da olacağız."
SAĞLIK SEN ÜYELERİNE TEHDİT İDDİASI
Başkan Biçer, sendikacılığın tehdit ve şantajlarla yapılamayacağını belirterek, "Hem MHP’ye hem İYİ Parti’ye ve hem AK Parti’ye yakın gibi gözükerek üye devşirmeye çalışmak sendikacılıktan çok üçüncü sınıf pazarlamacı taktikleridir. Bunlar sendikacılıkla bağdaşmayacak tavırlardır. Bugüne kadar sağlık çalışanları için tek bir faydalı iş yapamayan bu arkadaşlar, yine bir yetki dönemi öncesi ortaya çıkıp 'sendikaları için hastane çalışanlarına baskı yapıyor; tek tek isimlerini açıklayacağım, cumhurbaşkanına konuyu taşıyacağım' gibi sağlık çalışanlarını birbirine düşürecek, idarecileri zan ve töhmet altında bırakacak, onlar üzerinde baskı oluşturmayı amaçlayan manasız açıklamalarda bulunuyorlar. Bununla da yetinmeyerek gece yarılarında üyelerimizin ailelerini yakınlarını evlerinden arayarak rahatsız ve tehdit ettiklerini bilmiyoruz sanmasınlar" diye konuştu.
NASIL FARK YEDİLER ONU DÜŞÜNSÜNLER
Açıklamalarına devam eden Sağlık Sen Başkanı Biçer şunları kaydetti; "İhbar telefonları peşinde koşup sağlık çalışanlarını birbirine düşürmenize gerek yok; gelin cumhurbaşkanına beraber gidelim. Gidelim ve koltuk ve makam sahibi olmak için neler yapıldığını bütün çıplaklığıyla ortaya çıkartalım. Bu arkadaşlar önce hangi siyasi hareketten olduğuna bir karar vermelidirler. Bugün A yarın, B duruma göre C partisinden olurum, gürültü patırtı çıkarayım belki inanırlar” anlayışı bir yere kadar. Malum yalancının mumu da yatsıya kadar. Sahada Cumhur İttifakı tarafındaymış gibi görünüp söylemlerinde ise tam tersi istikamette AK Parti’ye yönelik hakaretvari açıklamalarda bulunan bu sendikacılar, bir muhasebe yapabilseler, bu kapasite onlar da olabilseydi, Samsun’da nasıl 2 bin üye fark yediklerini, farkın açılmasına nasıl engel olamadıklarını anlayabileceklerdi ama maalesef onlar da bu feraset yok. Sormak lazım kendilerine muhasebelerini yapmadan nereye kadar gidebilecekler. Biz ilk günden beri ülkemizin yaşadığı her zor anda, birlik beraberliğimizin bozulmaya çalışıldığı her dönemde Sağlık-Sen olarak vatanımızın, bayrağımızın yanındaydık ve her zaman yanında olduk ve her zaman da olacağız."