Samsun'da Büyükşehir Belediyesi eski Mali Daire Başkanı tutuklu B.K.'nın çıktığı ilk mahkemede verdiği ifadeler, kasadan çıkan servet, iddianamede yer alan tapeler, 55. Sayfa programında İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Erhan Usta ve CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel'in canlı yayına katılımıyla masaya yatırıldı.
Samsun'un internet televizyonu Kanal 362 ekranlarında gazeteciler Noyan Alper Cabbar ve İsmail Akduman'ın sorularını yanıtlayan Erhan Usta ve Fatih Türkel, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
TERMELİ ESKİ BAŞKAN UYARIYOR
CHP'li Başkan Fatih Türkel, şöyle konuştu; "Bir bürokrat düşünün ki; Evci'den başlayan bir serüven ve oradan hızlı bir yükseliş. Terme'ye gidiyor orada bürokratlık yapıyor daha sonra Mustafa Demir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazandıktan sonra Terme'den 1 milyon 350 bin nüfuslu Mali İşler Daire Başkanlığı'na atanıyor. Terme Belediyesi eski Başkanı Şenol Kul, Mustafa Demir'e "Bu söz konusu bürokrat Terme Belediyesi'nde çeşitli sıkıntılar yarattı, çeşitli şaibelere karıştı. Gelin siz bunu bir daha değerlendirin." demesine rağmen, Demir; "İşine Bak Sayın Başkan" diyor.
BU KADAR SERVET NASIL OLUR?
Söz konusu bürokrat mahkeme ifadesinde, "Benim 10 bin TL maaşım var" diyor. "Et buradaysa kedi nerede? Kedi buradaysa et nerede?" Bu söz konusu altınlar, banka cüzdanları, tapular, milyonlarca TL karşılığı olan dövizler bu kasaya nasıl girdi? Nereden geldi bu para? Dağdan ses var, taştan ses var ama Samsun'u yönettiğini iddia edenler özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan ses yok. Aylardır soruyoruz şehrin yedieminine, "10 bin TL gelirle bu kadar servet nasıl yapılır?" Bu özgüveni bürokrat nasıl alır? Mahkeme tutanaklarında da söylediği gibi; "Döviz aldım, borcum vardı, yatırım yaptım." Böyle bir şey olabilir mi?
BİR BÜROKRATIN YÜREĞİ YETMEZ
Belediyelerde kamuda zincirleme otokontrol sistemi vardır. Bu şu demektir; Mustafa Demir veya herhangi bir belediye başkanı bırakın bürokratı Büyükşehir Belediye Başkanı bile tek başına hiçbir yere ödeme yetkisine sahip değildir. Bu 100 TL içinde geçerlidir, 100 milyon TL içinde geçerlidir. Yargılanan bürokrat ifadesinde diyor ki, "Ben aldığım talimatları yerine getirdim, usulsüz bir şey yapmadım, yöneticilerimin bilgisi dahilinde yaptım." Biz de diyoruz ki, 'Otokontrol sisteminde yeni göreve atanmış bir bürokratın yüreği yetmez. Gücü yetmez korkar, bu organize bir iştir. Bir bürokrat kendi ofisindeki kasaya milyonlarca TL'lik bir değeri koymaya cesaret edemez. Tape kayıtları da kamuoyuna yansıdı, bu organize şemanın altında başkaları var. Bizim içimizi yakan olay şudur; bu dava 30 bin TL'lik bir dava olarak küçümsenmeye ve indirgenmeye çalışılıyor. Bugün bu söz konusu dava ve iddialar CHP'li bir belediyede olsaydı ne olurdu? Hala biz belediyeye müfettiş geldi mi? Bu konuyla ilgili İçişleri Bakanı veya bakanlığı bir inceleme başlattı mı? Görevlendirme yapıldı mı? Bize yansıyan bilgilerde böyle bir adım atılmadı. AK Partili milletvekillerinden, genel başkan yardımcısından ses yok. Ulusal ve yerel medya bangır bangır bağırıyor."
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI HAREKETE GEÇMEDİ
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Erhan Usta ise, şu ifadeleri kullandı; "Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin yolsuzluk davaları ile gündeme gelmesi Samsunlu olarak hepimizi üzüyor. Diğer yandan bir yerde bir yolsuzluk yapıldıysa idare ve belediyenin parti ayrımı yapmaması, tüm detayıyla ortaya çıkarılması lazım. Bu işler ortaya çıktığında daha dava açılmadan önce bu "konu hakkında nasıl bir soruşturma yapıyorsunuz" diye İçişleri Bakanı'na sorduk. Belediyenin içinde kasasında milyonlarca altın ve döviz bulunmuş böyle bir durumda önce İçişleri Bakanlığı'nın bir şey yapması beklenir. Böyle bir durumda devletin bir müfettiş görevlendirmesi, soruşturma yapması gerekirken AK Parti İl Başkanı 'Soruşturuyoruz' diye açıklama yapmıştı. Bu da devletin geldiği durumu gösteriyor. Parti devleti noktasına gelmiştir. İl başkanının soruşturması siyasi bir soruşturmadır. Kamu açısından bir anlamı yoktur. Ama maalesef İçişleri Bakanlığı'nın harekete geçtiğiyle ilgili bir şey duymadık.
UYARILARA RAĞMEN O KOLTUĞA GETİRİLDİ
Bu şahsın gazetelere yansıyan kendi ifadeleri var. Bu vatandaşla ilgili olarak çalıştığı geçmiş belediye başkanlarının Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'i uyardığına ilişkin gazetelerde açıklama oldu. Mustafa Demir de bununla ilgili herhangi bir yalanlama yapmadı. Bu uyarılara rağmen Mali hizmetler dairesi gibi ödemelerle alakalı bütün kararların alındığı çok kritik bir göreve getirildi. Elbette daha üst amirinin birtakım onaylarıyla yapılıyordur ama bu kadar kritik bir yere Büyükşehir Belediye Başkanı'nın kendi partisinin uyarılarını dikkate almadan bir atama yapması işin diğer bir ilginç yanıdır.
BU TALİMATI KİM VERDİ?
İş birliği yapmadan bu kadar büyük bir yolsuzluk yapılabilir mi? İnsan nasıl bu kadar cesaretli olabilir. Birileri tarafından korunmamış olsa, bu işi yapmamış olsa bu paraları belediye binasındaki kasada tutabilir mi? Bunları da İçişleri Bakanlığı'na sorduk. Bu konuyu adli makamlar yürütüyor. Ben eminim, İnşallah en iyi ve adil şekilde sonuçlanacağını düşünmek istiyoruz. İdare tarafından yapılması gereken işler var ama orada bir aksaklık var. En son Halk Gazetesi'nde manşete bu işi kendisi yapmadığını, talimatla yaptığını ifade etti. Peki bu talimatı kim verdi kendisine?
KAYYUM ATANMASI GEREKİR
İşin hem adli tarafı hem de bakanlığı ilgilendiren boyutu var. Bu şartlar altında normal olarak bu işin oluş şekline, yapan şahsın Büyükşehir Belediye Başkanı ile olan ilişkilerine bakıldığında buraya bir kayyum atanması gerekir. Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne bir kayyum atanmadan bu soruşturmaların sağlıklı olma imkanı yoktur. İçişleri Bakanlığı'na bunun çağrısını yapıyorum. Bu olayı takip edeceğiz. Milletimizin hakkını koruyacağız."
https://youtu.be/2NfiguaTpqs
Samsun'un internet televizyonu Kanal 362 ekranlarında gazeteciler Noyan Alper Cabbar ve İsmail Akduman'ın sorularını yanıtlayan Erhan Usta ve Fatih Türkel, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
TERMELİ ESKİ BAŞKAN UYARIYOR
CHP'li Başkan Fatih Türkel, şöyle konuştu; "Bir bürokrat düşünün ki; Evci'den başlayan bir serüven ve oradan hızlı bir yükseliş. Terme'ye gidiyor orada bürokratlık yapıyor daha sonra Mustafa Demir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazandıktan sonra Terme'den 1 milyon 350 bin nüfuslu Mali İşler Daire Başkanlığı'na atanıyor. Terme Belediyesi eski Başkanı Şenol Kul, Mustafa Demir'e "Bu söz konusu bürokrat Terme Belediyesi'nde çeşitli sıkıntılar yarattı, çeşitli şaibelere karıştı. Gelin siz bunu bir daha değerlendirin." demesine rağmen, Demir; "İşine Bak Sayın Başkan" diyor.
BU KADAR SERVET NASIL OLUR?
Söz konusu bürokrat mahkeme ifadesinde, "Benim 10 bin TL maaşım var" diyor. "Et buradaysa kedi nerede? Kedi buradaysa et nerede?" Bu söz konusu altınlar, banka cüzdanları, tapular, milyonlarca TL karşılığı olan dövizler bu kasaya nasıl girdi? Nereden geldi bu para? Dağdan ses var, taştan ses var ama Samsun'u yönettiğini iddia edenler özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan ses yok. Aylardır soruyoruz şehrin yedieminine, "10 bin TL gelirle bu kadar servet nasıl yapılır?" Bu özgüveni bürokrat nasıl alır? Mahkeme tutanaklarında da söylediği gibi; "Döviz aldım, borcum vardı, yatırım yaptım." Böyle bir şey olabilir mi?
BİR BÜROKRATIN YÜREĞİ YETMEZ
Belediyelerde kamuda zincirleme otokontrol sistemi vardır. Bu şu demektir; Mustafa Demir veya herhangi bir belediye başkanı bırakın bürokratı Büyükşehir Belediye Başkanı bile tek başına hiçbir yere ödeme yetkisine sahip değildir. Bu 100 TL içinde geçerlidir, 100 milyon TL içinde geçerlidir. Yargılanan bürokrat ifadesinde diyor ki, "Ben aldığım talimatları yerine getirdim, usulsüz bir şey yapmadım, yöneticilerimin bilgisi dahilinde yaptım." Biz de diyoruz ki, 'Otokontrol sisteminde yeni göreve atanmış bir bürokratın yüreği yetmez. Gücü yetmez korkar, bu organize bir iştir. Bir bürokrat kendi ofisindeki kasaya milyonlarca TL'lik bir değeri koymaya cesaret edemez. Tape kayıtları da kamuoyuna yansıdı, bu organize şemanın altında başkaları var. Bizim içimizi yakan olay şudur; bu dava 30 bin TL'lik bir dava olarak küçümsenmeye ve indirgenmeye çalışılıyor. Bugün bu söz konusu dava ve iddialar CHP'li bir belediyede olsaydı ne olurdu? Hala biz belediyeye müfettiş geldi mi? Bu konuyla ilgili İçişleri Bakanı veya bakanlığı bir inceleme başlattı mı? Görevlendirme yapıldı mı? Bize yansıyan bilgilerde böyle bir adım atılmadı. AK Partili milletvekillerinden, genel başkan yardımcısından ses yok. Ulusal ve yerel medya bangır bangır bağırıyor."
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI HAREKETE GEÇMEDİ
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Erhan Usta ise, şu ifadeleri kullandı; "Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin yolsuzluk davaları ile gündeme gelmesi Samsunlu olarak hepimizi üzüyor. Diğer yandan bir yerde bir yolsuzluk yapıldıysa idare ve belediyenin parti ayrımı yapmaması, tüm detayıyla ortaya çıkarılması lazım. Bu işler ortaya çıktığında daha dava açılmadan önce bu "konu hakkında nasıl bir soruşturma yapıyorsunuz" diye İçişleri Bakanı'na sorduk. Belediyenin içinde kasasında milyonlarca altın ve döviz bulunmuş böyle bir durumda önce İçişleri Bakanlığı'nın bir şey yapması beklenir. Böyle bir durumda devletin bir müfettiş görevlendirmesi, soruşturma yapması gerekirken AK Parti İl Başkanı 'Soruşturuyoruz' diye açıklama yapmıştı. Bu da devletin geldiği durumu gösteriyor. Parti devleti noktasına gelmiştir. İl başkanının soruşturması siyasi bir soruşturmadır. Kamu açısından bir anlamı yoktur. Ama maalesef İçişleri Bakanlığı'nın harekete geçtiğiyle ilgili bir şey duymadık.
UYARILARA RAĞMEN O KOLTUĞA GETİRİLDİ
Bu şahsın gazetelere yansıyan kendi ifadeleri var. Bu vatandaşla ilgili olarak çalıştığı geçmiş belediye başkanlarının Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'i uyardığına ilişkin gazetelerde açıklama oldu. Mustafa Demir de bununla ilgili herhangi bir yalanlama yapmadı. Bu uyarılara rağmen Mali hizmetler dairesi gibi ödemelerle alakalı bütün kararların alındığı çok kritik bir göreve getirildi. Elbette daha üst amirinin birtakım onaylarıyla yapılıyordur ama bu kadar kritik bir yere Büyükşehir Belediye Başkanı'nın kendi partisinin uyarılarını dikkate almadan bir atama yapması işin diğer bir ilginç yanıdır.
BU TALİMATI KİM VERDİ?
İş birliği yapmadan bu kadar büyük bir yolsuzluk yapılabilir mi? İnsan nasıl bu kadar cesaretli olabilir. Birileri tarafından korunmamış olsa, bu işi yapmamış olsa bu paraları belediye binasındaki kasada tutabilir mi? Bunları da İçişleri Bakanlığı'na sorduk. Bu konuyu adli makamlar yürütüyor. Ben eminim, İnşallah en iyi ve adil şekilde sonuçlanacağını düşünmek istiyoruz. İdare tarafından yapılması gereken işler var ama orada bir aksaklık var. En son Halk Gazetesi'nde manşete bu işi kendisi yapmadığını, talimatla yaptığını ifade etti. Peki bu talimatı kim verdi kendisine?
KAYYUM ATANMASI GEREKİR
İşin hem adli tarafı hem de bakanlığı ilgilendiren boyutu var. Bu şartlar altında normal olarak bu işin oluş şekline, yapan şahsın Büyükşehir Belediye Başkanı ile olan ilişkilerine bakıldığında buraya bir kayyum atanması gerekir. Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne bir kayyum atanmadan bu soruşturmaların sağlıklı olma imkanı yoktur. İçişleri Bakanlığı'na bunun çağrısını yapıyorum. Bu olayı takip edeceğiz. Milletimizin hakkını koruyacağız."
https://youtu.be/2NfiguaTpqs