Hastanelerde yeni açılan servislerinde korona vakaları ile dolduğu Samsun'da, sağlık çalışanları eylem yaptı. Hastaların boş yatak bulamadığını ve sağlık çalışanlarının çaresiz halde olduğuna işaret eden sağlıkçılar, "Bu çığlığı duyun artık yeter" mesajı verdi.
Samsun Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Eczacılar Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği ile Türk Hemşireler Derneği üyeleri, korona virüste üçüncü dalganın yaşandığı Samsun'da eylem yaparak sağlıkçıların yaşadığı çaresizliğe dikkati çekti.
HASTANELER ALARM VERİYOR
"Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz, ölümleri durdurun!" mesajı veren sağlıkçılar, "Eksik, yanlış, tutarsız politikalar, başarısız salgın yönetimi ne yazık ki ülkemizde pandeminin üçüncü ve en büyük pikine sebep olmuştur. En acısı da buna sebep olanların kendilerini değerlendirmeksizin tüm suçu ve kabahati yurttaşlarımızın üstüne atma gayretidir. Pandemi mücadelesi muktedirin zihninde en büyük zaafı göstermektedir. Günlük vaka sayıları altmış binlere dayandı, can kayıpları gerçek rakamların ancak üçte birini yansıtan resmi rakamlara göre dahi iki yüz seksenlere ulaştı. Hastanelerimiz COVİD-19 hastalarıyla doldu. Yeni açılan servisler dahi ihtiyacı karşılamaya yetmiyor, yoğun bakımlarda bir çok yerde boş yatak bulunamıyor. Her gün çaresizlik içinde yeni ölümlere tanıklık etmekten tükeniyoruz. Bu tablodan sadece COVİD-19 hastaları değil, COVİD-19 dışı hastalarımız da mağdur oluyor, ertelenemez sağlık sorunları için gereken hizmete ulaşılamıyorlar" açıklamasını yaptı.
28 GÜNLÜK TAM KAPANMA
15 günlük kısmi kapanmanın salgını önleyemeyeceğini belirten ve alınması gereken önlemleri sıralayan sağlıkçılar, açıklamasında şunları kaydetti; "Yapıyormuş gibi yapıp hiçbir şey yapmıyorsunuz. Siz hiçbir şey yapmadığınız için her gün ama her gün bu ülkede Soma maden faciası kadar insanımız ölüyor. Haftanın her günü bu ülkenin insanlarının facialar yaşamasına seyirci kalıyorsunuz. Covid 19 salgını sebebiyle 14 Nisan rakamlarına göre şu ana kadar 34 bin 734 yurttaşımızı kaybettik. Pandemi ile mücadele, derhal geniş katılımlı yerel pandemi kurullarına devredilmelidir. Bu kurullara yerel yönetimler, sağlık emek ve meslek örgütleri ve toplum dahil edilmelidir. Bilimsel kriterlere uygun filyasyon çalışmalarına hızla başlanıp salgının ilk kaynağına ulaşılmalı, bireyler hastalanmadan veya hastaneye gelmeden gerekli adımlar atılmalıdır. Çalışanlar sosyal ve ekonomik hiçbir kayba uğratılmadan; AVM, fabrika, lokanta, atölye, şantiye gibi kalabalık ve kapalı alanlar derhal kapatılmalıdır. En az 14 gün, tercihen 28 gün zorunlu üretim alanları dışında çalışanlar hiçbir şekilde mağdur edilmeden çarklar durdurulmalıdır. Zorunlu üretim alanlarında çalışanlar için işyerine ulaşmada ve iş yerlerinde fiziksel önlemler alınmalı, dönüşümlü çalışma modelleri ile çalışma ortamlarında bulunan sayısı azaltılmalıdır. Uluslararası dolaşım en aza indirgenmeli ve yalnızca çok gerekli şartlarda olmalı, yurtdışı seyahatlerinde 14 gün karantina uygulanmalıdır. Aşılamada hedef toplumsal bağışıklık olmalıdır. Etkili bir aşılama programı uygulanmalıdır. Aşı temini ile ilgili süreç şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmalı, toplumun önüne net bir aşı takvimi konulmalıdır. Mevcut durumda hızlı aşılama salgınla mücadelenin en önemli parçasıdır. Aşıda patenti ortadan kaldıracak uluslararası adımlar atılmalıdır."
Samsun Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Eczacılar Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği ile Türk Hemşireler Derneği üyeleri, korona virüste üçüncü dalganın yaşandığı Samsun'da eylem yaparak sağlıkçıların yaşadığı çaresizliğe dikkati çekti.
HASTANELER ALARM VERİYOR
"Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz, ölümleri durdurun!" mesajı veren sağlıkçılar, "Eksik, yanlış, tutarsız politikalar, başarısız salgın yönetimi ne yazık ki ülkemizde pandeminin üçüncü ve en büyük pikine sebep olmuştur. En acısı da buna sebep olanların kendilerini değerlendirmeksizin tüm suçu ve kabahati yurttaşlarımızın üstüne atma gayretidir. Pandemi mücadelesi muktedirin zihninde en büyük zaafı göstermektedir. Günlük vaka sayıları altmış binlere dayandı, can kayıpları gerçek rakamların ancak üçte birini yansıtan resmi rakamlara göre dahi iki yüz seksenlere ulaştı. Hastanelerimiz COVİD-19 hastalarıyla doldu. Yeni açılan servisler dahi ihtiyacı karşılamaya yetmiyor, yoğun bakımlarda bir çok yerde boş yatak bulunamıyor. Her gün çaresizlik içinde yeni ölümlere tanıklık etmekten tükeniyoruz. Bu tablodan sadece COVİD-19 hastaları değil, COVİD-19 dışı hastalarımız da mağdur oluyor, ertelenemez sağlık sorunları için gereken hizmete ulaşılamıyorlar" açıklamasını yaptı.
28 GÜNLÜK TAM KAPANMA
15 günlük kısmi kapanmanın salgını önleyemeyeceğini belirten ve alınması gereken önlemleri sıralayan sağlıkçılar, açıklamasında şunları kaydetti; "Yapıyormuş gibi yapıp hiçbir şey yapmıyorsunuz. Siz hiçbir şey yapmadığınız için her gün ama her gün bu ülkede Soma maden faciası kadar insanımız ölüyor. Haftanın her günü bu ülkenin insanlarının facialar yaşamasına seyirci kalıyorsunuz. Covid 19 salgını sebebiyle 14 Nisan rakamlarına göre şu ana kadar 34 bin 734 yurttaşımızı kaybettik. Pandemi ile mücadele, derhal geniş katılımlı yerel pandemi kurullarına devredilmelidir. Bu kurullara yerel yönetimler, sağlık emek ve meslek örgütleri ve toplum dahil edilmelidir. Bilimsel kriterlere uygun filyasyon çalışmalarına hızla başlanıp salgının ilk kaynağına ulaşılmalı, bireyler hastalanmadan veya hastaneye gelmeden gerekli adımlar atılmalıdır. Çalışanlar sosyal ve ekonomik hiçbir kayba uğratılmadan; AVM, fabrika, lokanta, atölye, şantiye gibi kalabalık ve kapalı alanlar derhal kapatılmalıdır. En az 14 gün, tercihen 28 gün zorunlu üretim alanları dışında çalışanlar hiçbir şekilde mağdur edilmeden çarklar durdurulmalıdır. Zorunlu üretim alanlarında çalışanlar için işyerine ulaşmada ve iş yerlerinde fiziksel önlemler alınmalı, dönüşümlü çalışma modelleri ile çalışma ortamlarında bulunan sayısı azaltılmalıdır. Uluslararası dolaşım en aza indirgenmeli ve yalnızca çok gerekli şartlarda olmalı, yurtdışı seyahatlerinde 14 gün karantina uygulanmalıdır. Aşılamada hedef toplumsal bağışıklık olmalıdır. Etkili bir aşılama programı uygulanmalıdır. Aşı temini ile ilgili süreç şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmalı, toplumun önüne net bir aşı takvimi konulmalıdır. Mevcut durumda hızlı aşılama salgınla mücadelenin en önemli parçasıdır. Aşıda patenti ortadan kaldıracak uluslararası adımlar atılmalıdır."