Biyokütle enerji ile ilgili yazı dizimizde, bilimsel görüşlerin yanı sıra dünyada ve Türkiye'deki kabul edilebilirliğiyle ilgili bilgilere yer verdik. Herkesin rahatlıkla internet üzerinden ulaşabileceği bu bilgiler ışığında 'işte değerlendirmemiz'.
Biyokütle enerji ile ilgili konunun uzmanları, bilimsel görüşlerinde santrallerinin tarıma ve yöreye zararı olmadığını söylüyor. Ancak Samsun'da yaşanan tartışmalar 'biyokütleye değil' yerine yapılan itirazlardan oluşuyor. Oysa uzmanlar ve dünyadaki görüşler, hiçbir şekilde doğaya zarar vermediğini iddia ediyor.
Bilim adamları bu endişeleri gidermek adına öncelikle biyokütle enerjinin ne olduğu hakkında bilgi sahibi olunması gerektiğine vurgu yapıyor. O zaman yayınladığımız dizi yazı eşliğinde nesnel olarak şöyle diyebiliriz;. "Uzmanların bilimsel görüşlerie ve dünyadaki kullanımına göre, Çarşamba bölgesinde kurulacak santral, bölge adına zarar değil, yarar getireceği söz konusu". Yaklaşık 9 gün süren dizi yazımızın içeriğinden de anlaşılacağına göre; herkesin rahatlıkla internet ortamından da ulaşabileceği bilgilerle örtüşen konuyu kamuoyunun gündemine taşıdık.
TAMAMI TARIM ATIĞI ÜRÜNLERDEN YAKIT
Çünkü bilgi kirliliği 'çağımızın hastalığı gibi'. Dünyada Biyokütle enerji “Yenilebilir enerji” olarak da tanımlanmaktadır. Bu enerjini kaynağı kurumuş bitki atıkları, odun, tarım ürünlerinden elde edilen kalıntılar, biyokütle enerjinin kaynağıdır. Dolayısıyla bir çok uzmanın görüşüne göre; biyokütle enerji, zannedildiği gibi çevreye zarar vermemektedir. Bu enerjinin tarıma zararı yoktur ifadesi kesinlikle doğru ve tartışılmaz bir bilgidir. Hatta bu enerjinin kullanımının çevresel hiçbir zararı olmadığından doğa ve çevre adına faydalı olduğundan bahsedilebilir.

BİYOKÜTLENİN GÜBRE ÜRETİMİNE KATKISI VAR
Doğal atıklardan elde edilen bu enerji sayesinde çok daha uygun fiyatlı ve zararsız bir elektrik üretimi sağlanabilmektedir. Örneğin gübre üretimi gibi işlemler sağlanabilir. Ve bilinenin aksine, Biyokütle enerji santralinin bulunduğu bölgelerde rahatlıkla tarım yapılabilmektedir. Havanın veya suların, toprağın kirlenmesi söz konusu değildir. Söz konusu santral kurulduğu bölge adına zarar değil yarar getirecektir. Biyokütle Enerjinin zararı olmadığı görüşü hakimken avantajlarını da konuşmak gerekir.
İŞTE TESPİTLERİMİZ
* Uygun fiyatlı enerji üretimi sağlanır.
* Enerji kaynağı olan doğal maddelerin bitme riski yoktur. Sürekli enerji üretimi sağlar.
* Asit yağmuru oluşumuna kesinlikle neden olmaz.
* Üretildiği ve kullanıldığı alanlarda daha temiz bir çevre elde edilir.
DÜNYADA NEDEN YAYGINLAŞIYOR
2012 yılından beri biyokütle kaynakları ile elektrik üretimi tesislerinin kurulumu 2011 yılına göre yüzde 11,5 büyümüş olarak 77 GW’a kadar ulaşmıştır. Biyokütle enerji santrallerine dünyanın bakışı için analiz yapıldığında en çok kurulmuş güce sahip olan beş ülke 12 GW ile ABD daha sonra bunu takip etmekte olan Çin ( 10 GW ) vardır. Bunu da Almanya ( 6.9 GW ) vardır. 2012-2019 yılları arasında global dünyada biyokütle gücünün %10 yıllık birleşik büyüme oranının 130 GW ’a ulaşması bekleniyor. AB ve Hindistan’ın biyolojik yakıt ve biyokütle satışlarına hız vermesi tahmin edilmektedir. ABD, Kanada ile Rusya’nın en büyük biyokütle ihracatı yapacak ülkeler olması beklenmektedir.

GELECEĞİN DOSTU BİYOKÜTLE OLABİLİR..
Bu sebepten dolayı doğa dostu ve yenilenebilir enerji kaynakları, her geçen zaman biraz daha artış gösteriyor, fosil yakıtlara karşı önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Biyokütle enerji, Türkiye'de de yenilebilir kaynakları ve çevreye duyarlı enerji üretimi nedeniyle desteklenen ve tercih edilen santrallerden oldu. Türkiye'de sürekli tarım atığı oluştuğu için ve tarım atıklarının bol olduğu yerlerde kurulduğu için, yakıtı hiç bir şekilde tükenmiyor.
TÜRKİYE BU EKOLOJİK DENGEYE SAHİP ÜLKE
Bu yenilenebilir enerji kaynağını elde edebilmek için günümüzde pek çok farklı unsur kullanılabilmektedir ve Türkiye bu ekolojik dengeye sahip ülkeler arasında yer alıyor..
Şöyle ki;
* Mısır
* Şeker pancarı
* Şeker kamışı
* Özelleştirilen ot ve yosunlar
* Hayvan dışkıları
* Denizde yer alan algler
* Sebze ve meyve atıkları
Türkiye'de oldukça fazla ve her yıl yenilenen bir ekosisteme sahip.
Biyokütle ile temiz enerji üretimi sağlanmakta; gelecekte fosil yakıt bağımlılığının azalması amaçlanmaktadır.
ÇİFTÇİYE EK GELİR İMKANI SAĞLIYOR
Biyokütle enrji, faaliyete geçtiği bölgelerde bölge halkı için yeni iş sahaları açıyor, ekonomik açıdan yeni kaynaklar oluşturup, bölgesel kalkınmalara da yol açıyor. Çiftçilere tarlalarında kalan üretim artığı kökler sayesinde doğrudan ek gelir sağlıyor. Yani tarladaki atık paraya dönüşüyor.

BİYOKÜTLE İLE İLGİLİ SÖYLENEN 12 YANLIŞ
1)Biyokütle Enerji Radyoaktif Enerji değil!
1986'da Ukrayna’nın Çernobil bölgesinde büyük bir nükleere santral kazası ve açığa çıkan radyoaktif enerji, Karadeniz bölgemize kadar ulaşmıştı. Bugün hala bölgede kanser vakalarının fazla olması, bu kazaya bağlanıyor. Ama önemli bir gerçek var ki; biyokütle enerjisi, radyoaktif bir enerji değildir.
2) Biyokütle Enerji Çevreye Zararlı Gazlar Yayar mı?
Biyokütle enerji, doğal maddelerin yakılmasıyla elde edilmektedir. Yakılma sırasında açığa ağır kimyasal gazların çıkacağı iddia edilmektedir, ancak bu yanlış bir yargı olarak yorumlanıyor. Biyokütle enerji elde edilirken açığa zararlı kimyasal gazlar çıkmaz, çünkü yakılan maddelerin içeriğinde kimyasal bir içerik yoktur. Yapılan araştırmalar bu yakım işleminin havadaki karbon salınımını azalttığını kanıtlamıştır. Ayrıca küresel ısınmaya sebep olan sera gazlarının açığa çıkması, biyokütle enerji üretiminde söz konusu olmamaktadır.
3) Biyokütle Enerji ve kanser ilişkilendirilebilir mi?
Bu hastalığın temelinde çevrenin etkisi büyüktür. Özellikle radyoaktif maddelerle olan temas, kanseri tetikler. Fakat biyokütle enerjisi, radyoaktif maddelerde elde edilmemektedir. Ve dolayısıyla bu enerjinin kanseri tetikleyen hiçbir yanı bulunmamaktadır. Biyokütle enerji, çevreyi doğayı, su kaynaklarını kirletmez.
4) Biyokütle kurulduğu yerde tarımı bitirir mi?
Biyokütle enerji santralinin doğa ve çevreye zarar vereceği iddiaları var. Bilimsel verilerle bir zararı olmadığı ortaya koyuluyor. Biyokütle enerji kaynaklarına göre sera etkisi oluşturmamakta ve asit yağmurlarına sebep olmamaktadır. Gelecek nesillerin hayatını tehdit eden İklim Değişikliği ile mücadele kapsamında çözüm olarak gösteriliyor.
5) Neden rüzgar ya da güneş değil de Biyokütle enerji
Yenilenebilir enerji türleri içerisinde biyokütle anahtar bir rol oynamaktadır. Çünkü güneş panelleri güneş varken elektrik üretebilmekte, rüzgar santralleri rüzgar varken çalışabilmektedir. Hava durumundan bağımsız olarak düzenli ve sürekli çalışabilecek en önemli yenilenebilir enerji kaynaklarından birisi biyokütle enerjisidir. Biyokütle enerjisinin teşviki, AB’nin ve çoğu üye devletin politik gündeminde en büyük önceliktir.
6) Biyokütle enerji karbon artışına yol açar mı?..
İklim değişikliği ile mücadelede Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması çerçevesince Türkiye, tüm dünyadaki uygulamalara paralel olarak yenilenebilir enerji yatırımlarını desteklenir. Tüm dünyada çevresel kaygılarla istisnasız desteklenen biyokütle enerjisi çevre dostudur.
Çünkü biyokütle büyürken atmosferden CO2 (karbondioksit) emer ve bünyesine alır. Biyokütlede depolanan karbona biyojenik karbon denir. Bitkiler çürüdüğünde bu karbon tekrar açığa çıkar ve atmosfere verilir. İşte bu biyokütle atıklarının enerji üretmede kullanılması durumunda zaten atmosferden alınan CO2 tekrar atmosfere verildiği için atmosferde CO2 artışına sebep olmaz. Halbuki fosil yakıtlar yakıldığında atmosfere fazladan CO2 verildiği için atmosferdeki CO2 miktarı artmaktadır.
7) Biyokütle enerji santralleri gelişmemiş ülkelerde mi var?
2017 verilerine göre dünyadaki biyokütle enerjisi kurulu elektrik üretim kapasitesi dünyada 122GW ABD’de 16,7 GW ve Avrupa’da 40 GW iken Türkiye’de 0,63 GW olarak gerçekleşmiştir. Tüm dünyada yaygın olarak kullanılan ve hızla artan biyokütleden elektrik üretimi konusunda Türkiye’de de bu enerjinin yaygınlaştırılması gerekmektedir. ABD, İngiltere ve Avrupa’da da yaygın olarak kullanılıyor.

8) Anız yakmak alışkanlığını biyokütle santrali engellemez
Biyokütle enerji santrali sayesinde kontrolsüz olarak yakılan ve toprağı, havayı ekosistemi kirleten toprak verimliğini düşüren ciddi bir sorun olan anız yakmanın önüne geçilebilecek, bölge çiftçisinden tarımsal atıkları satın alarak, ekonomiye katkıda bulunulacak. Yerli ve milli enerji üreterek Türkiye’nin stratejik meselesi olan enerji güvenliği konusunda katkıda bulunulacaktır. Çiftçi da tarlasındaki atığı paraya çevirecek ve yakmayacaktır.
9) Tarım atığı yetmezse dışarıdan atık getirilir mi?..
Biyokütle yerli olmak zorundadır. Yakılacak yakıtlar tarımsal atık ve odun atıkları olacaktır. Yurtdışından biyokütle getirmek bu itibarla mümkün değildir. Biyokütle tesisleri ile heba olan tarımsal ve orman atıkları ekonomiye kazandırılacak ve milli ekonomiye katkıda bulunulacağı öngörülüyor.
10) Santralde yanma sonucu oluşacak kül çevreye zararlı mı?..
Biyokütle tesislerinde oluşacak kül, katkı malzemesi veya gübre hammaddesi olarak kullanılabiliyor. Yasal mevzuat gereği kül metal kapalı dev depolarda muhafaza edilip günlük olarak kullanım alanlarına sevk ediliyor. Külün içeriğinde toprak için kıymetli fosfat ve diğer elementler olacağı için kullanım imkânları mevcut olduğundan doğayı kirletmesi söz konusu olmuyor. Ayrıca gübre yapımında da kullanılabiliyor.
11) Santralde oluşacak sıcak su yeraltı sularına zararlı mı?
Biyokütle Enerji Santralleri'nin yeraltı sularına zararı konusu da sık gündeme geliyor. Bilinenin aksine yeraltı suları seracılıkta kullanılmaktadır. Ayrıca yöre halkına seracılıkla katkı vermesiyle de bilinmektedir. Dünya enerji üretiminde önemli bir yer işgal eden ve iklim değişikliği ile mücadelede başvurulan bir enerji kaynağı olan biyokütle yerlidir millidir ve iklim değişikliğiyle mücadelede katkısı sebebiyle çevresel felaketlerin önüne geçmede önemlidir.
12) Farklı illerdeki santrallerde yöresel tepki oluştu mu?
Bu tür santrallerin faaliyet gösterdiği bir çok il var Türkiye'de. Bazı illerde yerel yönetimler ve yöre halkı' bölgeye katkısı için davetçi dahi oluyor. Bu santralleri yerinde görmek isteyen herkese de açık olduğu beyan ediliyor.
Biyokütle enerji ile ilgili konunun uzmanları, bilimsel görüşlerinde santrallerinin tarıma ve yöreye zararı olmadığını söylüyor. Ancak Samsun'da yaşanan tartışmalar 'biyokütleye değil' yerine yapılan itirazlardan oluşuyor. Oysa uzmanlar ve dünyadaki görüşler, hiçbir şekilde doğaya zarar vermediğini iddia ediyor.
Bilim adamları bu endişeleri gidermek adına öncelikle biyokütle enerjinin ne olduğu hakkında bilgi sahibi olunması gerektiğine vurgu yapıyor. O zaman yayınladığımız dizi yazı eşliğinde nesnel olarak şöyle diyebiliriz;. "Uzmanların bilimsel görüşlerie ve dünyadaki kullanımına göre, Çarşamba bölgesinde kurulacak santral, bölge adına zarar değil, yarar getireceği söz konusu". Yaklaşık 9 gün süren dizi yazımızın içeriğinden de anlaşılacağına göre; herkesin rahatlıkla internet ortamından da ulaşabileceği bilgilerle örtüşen konuyu kamuoyunun gündemine taşıdık.
TAMAMI TARIM ATIĞI ÜRÜNLERDEN YAKIT
Çünkü bilgi kirliliği 'çağımızın hastalığı gibi'. Dünyada Biyokütle enerji “Yenilebilir enerji” olarak da tanımlanmaktadır. Bu enerjini kaynağı kurumuş bitki atıkları, odun, tarım ürünlerinden elde edilen kalıntılar, biyokütle enerjinin kaynağıdır. Dolayısıyla bir çok uzmanın görüşüne göre; biyokütle enerji, zannedildiği gibi çevreye zarar vermemektedir. Bu enerjinin tarıma zararı yoktur ifadesi kesinlikle doğru ve tartışılmaz bir bilgidir. Hatta bu enerjinin kullanımının çevresel hiçbir zararı olmadığından doğa ve çevre adına faydalı olduğundan bahsedilebilir.

BİYOKÜTLENİN GÜBRE ÜRETİMİNE KATKISI VAR
Doğal atıklardan elde edilen bu enerji sayesinde çok daha uygun fiyatlı ve zararsız bir elektrik üretimi sağlanabilmektedir. Örneğin gübre üretimi gibi işlemler sağlanabilir. Ve bilinenin aksine, Biyokütle enerji santralinin bulunduğu bölgelerde rahatlıkla tarım yapılabilmektedir. Havanın veya suların, toprağın kirlenmesi söz konusu değildir. Söz konusu santral kurulduğu bölge adına zarar değil yarar getirecektir. Biyokütle Enerjinin zararı olmadığı görüşü hakimken avantajlarını da konuşmak gerekir.
İŞTE TESPİTLERİMİZ
* Uygun fiyatlı enerji üretimi sağlanır.
* Enerji kaynağı olan doğal maddelerin bitme riski yoktur. Sürekli enerji üretimi sağlar.
* Asit yağmuru oluşumuna kesinlikle neden olmaz.
* Üretildiği ve kullanıldığı alanlarda daha temiz bir çevre elde edilir.
DÜNYADA NEDEN YAYGINLAŞIYOR
2012 yılından beri biyokütle kaynakları ile elektrik üretimi tesislerinin kurulumu 2011 yılına göre yüzde 11,5 büyümüş olarak 77 GW’a kadar ulaşmıştır. Biyokütle enerji santrallerine dünyanın bakışı için analiz yapıldığında en çok kurulmuş güce sahip olan beş ülke 12 GW ile ABD daha sonra bunu takip etmekte olan Çin ( 10 GW ) vardır. Bunu da Almanya ( 6.9 GW ) vardır. 2012-2019 yılları arasında global dünyada biyokütle gücünün %10 yıllık birleşik büyüme oranının 130 GW ’a ulaşması bekleniyor. AB ve Hindistan’ın biyolojik yakıt ve biyokütle satışlarına hız vermesi tahmin edilmektedir. ABD, Kanada ile Rusya’nın en büyük biyokütle ihracatı yapacak ülkeler olması beklenmektedir.

GELECEĞİN DOSTU BİYOKÜTLE OLABİLİR..
Bu sebepten dolayı doğa dostu ve yenilenebilir enerji kaynakları, her geçen zaman biraz daha artış gösteriyor, fosil yakıtlara karşı önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Biyokütle enerji, Türkiye'de de yenilebilir kaynakları ve çevreye duyarlı enerji üretimi nedeniyle desteklenen ve tercih edilen santrallerden oldu. Türkiye'de sürekli tarım atığı oluştuğu için ve tarım atıklarının bol olduğu yerlerde kurulduğu için, yakıtı hiç bir şekilde tükenmiyor.
TÜRKİYE BU EKOLOJİK DENGEYE SAHİP ÜLKE
Bu yenilenebilir enerji kaynağını elde edebilmek için günümüzde pek çok farklı unsur kullanılabilmektedir ve Türkiye bu ekolojik dengeye sahip ülkeler arasında yer alıyor..
Şöyle ki;
* Mısır
* Şeker pancarı
* Şeker kamışı
* Özelleştirilen ot ve yosunlar
* Hayvan dışkıları
* Denizde yer alan algler
* Sebze ve meyve atıkları
Türkiye'de oldukça fazla ve her yıl yenilenen bir ekosisteme sahip.
Biyokütle ile temiz enerji üretimi sağlanmakta; gelecekte fosil yakıt bağımlılığının azalması amaçlanmaktadır.
ÇİFTÇİYE EK GELİR İMKANI SAĞLIYOR
Biyokütle enrji, faaliyete geçtiği bölgelerde bölge halkı için yeni iş sahaları açıyor, ekonomik açıdan yeni kaynaklar oluşturup, bölgesel kalkınmalara da yol açıyor. Çiftçilere tarlalarında kalan üretim artığı kökler sayesinde doğrudan ek gelir sağlıyor. Yani tarladaki atık paraya dönüşüyor.

BİYOKÜTLE İLE İLGİLİ SÖYLENEN 12 YANLIŞ
1)Biyokütle Enerji Radyoaktif Enerji değil!
1986'da Ukrayna’nın Çernobil bölgesinde büyük bir nükleere santral kazası ve açığa çıkan radyoaktif enerji, Karadeniz bölgemize kadar ulaşmıştı. Bugün hala bölgede kanser vakalarının fazla olması, bu kazaya bağlanıyor. Ama önemli bir gerçek var ki; biyokütle enerjisi, radyoaktif bir enerji değildir.
2) Biyokütle Enerji Çevreye Zararlı Gazlar Yayar mı?
Biyokütle enerji, doğal maddelerin yakılmasıyla elde edilmektedir. Yakılma sırasında açığa ağır kimyasal gazların çıkacağı iddia edilmektedir, ancak bu yanlış bir yargı olarak yorumlanıyor. Biyokütle enerji elde edilirken açığa zararlı kimyasal gazlar çıkmaz, çünkü yakılan maddelerin içeriğinde kimyasal bir içerik yoktur. Yapılan araştırmalar bu yakım işleminin havadaki karbon salınımını azalttığını kanıtlamıştır. Ayrıca küresel ısınmaya sebep olan sera gazlarının açığa çıkması, biyokütle enerji üretiminde söz konusu olmamaktadır.
3) Biyokütle Enerji ve kanser ilişkilendirilebilir mi?
Bu hastalığın temelinde çevrenin etkisi büyüktür. Özellikle radyoaktif maddelerle olan temas, kanseri tetikler. Fakat biyokütle enerjisi, radyoaktif maddelerde elde edilmemektedir. Ve dolayısıyla bu enerjinin kanseri tetikleyen hiçbir yanı bulunmamaktadır. Biyokütle enerji, çevreyi doğayı, su kaynaklarını kirletmez.
4) Biyokütle kurulduğu yerde tarımı bitirir mi?
Biyokütle enerji santralinin doğa ve çevreye zarar vereceği iddiaları var. Bilimsel verilerle bir zararı olmadığı ortaya koyuluyor. Biyokütle enerji kaynaklarına göre sera etkisi oluşturmamakta ve asit yağmurlarına sebep olmamaktadır. Gelecek nesillerin hayatını tehdit eden İklim Değişikliği ile mücadele kapsamında çözüm olarak gösteriliyor.
5) Neden rüzgar ya da güneş değil de Biyokütle enerji
Yenilenebilir enerji türleri içerisinde biyokütle anahtar bir rol oynamaktadır. Çünkü güneş panelleri güneş varken elektrik üretebilmekte, rüzgar santralleri rüzgar varken çalışabilmektedir. Hava durumundan bağımsız olarak düzenli ve sürekli çalışabilecek en önemli yenilenebilir enerji kaynaklarından birisi biyokütle enerjisidir. Biyokütle enerjisinin teşviki, AB’nin ve çoğu üye devletin politik gündeminde en büyük önceliktir.
6) Biyokütle enerji karbon artışına yol açar mı?..
İklim değişikliği ile mücadelede Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması çerçevesince Türkiye, tüm dünyadaki uygulamalara paralel olarak yenilenebilir enerji yatırımlarını desteklenir. Tüm dünyada çevresel kaygılarla istisnasız desteklenen biyokütle enerjisi çevre dostudur.
Çünkü biyokütle büyürken atmosferden CO2 (karbondioksit) emer ve bünyesine alır. Biyokütlede depolanan karbona biyojenik karbon denir. Bitkiler çürüdüğünde bu karbon tekrar açığa çıkar ve atmosfere verilir. İşte bu biyokütle atıklarının enerji üretmede kullanılması durumunda zaten atmosferden alınan CO2 tekrar atmosfere verildiği için atmosferde CO2 artışına sebep olmaz. Halbuki fosil yakıtlar yakıldığında atmosfere fazladan CO2 verildiği için atmosferdeki CO2 miktarı artmaktadır.
7) Biyokütle enerji santralleri gelişmemiş ülkelerde mi var?
2017 verilerine göre dünyadaki biyokütle enerjisi kurulu elektrik üretim kapasitesi dünyada 122GW ABD’de 16,7 GW ve Avrupa’da 40 GW iken Türkiye’de 0,63 GW olarak gerçekleşmiştir. Tüm dünyada yaygın olarak kullanılan ve hızla artan biyokütleden elektrik üretimi konusunda Türkiye’de de bu enerjinin yaygınlaştırılması gerekmektedir. ABD, İngiltere ve Avrupa’da da yaygın olarak kullanılıyor.

8) Anız yakmak alışkanlığını biyokütle santrali engellemez
Biyokütle enerji santrali sayesinde kontrolsüz olarak yakılan ve toprağı, havayı ekosistemi kirleten toprak verimliğini düşüren ciddi bir sorun olan anız yakmanın önüne geçilebilecek, bölge çiftçisinden tarımsal atıkları satın alarak, ekonomiye katkıda bulunulacak. Yerli ve milli enerji üreterek Türkiye’nin stratejik meselesi olan enerji güvenliği konusunda katkıda bulunulacaktır. Çiftçi da tarlasındaki atığı paraya çevirecek ve yakmayacaktır.
9) Tarım atığı yetmezse dışarıdan atık getirilir mi?..
Biyokütle yerli olmak zorundadır. Yakılacak yakıtlar tarımsal atık ve odun atıkları olacaktır. Yurtdışından biyokütle getirmek bu itibarla mümkün değildir. Biyokütle tesisleri ile heba olan tarımsal ve orman atıkları ekonomiye kazandırılacak ve milli ekonomiye katkıda bulunulacağı öngörülüyor.
10) Santralde yanma sonucu oluşacak kül çevreye zararlı mı?..
Biyokütle tesislerinde oluşacak kül, katkı malzemesi veya gübre hammaddesi olarak kullanılabiliyor. Yasal mevzuat gereği kül metal kapalı dev depolarda muhafaza edilip günlük olarak kullanım alanlarına sevk ediliyor. Külün içeriğinde toprak için kıymetli fosfat ve diğer elementler olacağı için kullanım imkânları mevcut olduğundan doğayı kirletmesi söz konusu olmuyor. Ayrıca gübre yapımında da kullanılabiliyor.
11) Santralde oluşacak sıcak su yeraltı sularına zararlı mı?
Biyokütle Enerji Santralleri'nin yeraltı sularına zararı konusu da sık gündeme geliyor. Bilinenin aksine yeraltı suları seracılıkta kullanılmaktadır. Ayrıca yöre halkına seracılıkla katkı vermesiyle de bilinmektedir. Dünya enerji üretiminde önemli bir yer işgal eden ve iklim değişikliği ile mücadelede başvurulan bir enerji kaynağı olan biyokütle yerlidir millidir ve iklim değişikliğiyle mücadelede katkısı sebebiyle çevresel felaketlerin önüne geçmede önemlidir.
12) Farklı illerdeki santrallerde yöresel tepki oluştu mu?
Bu tür santrallerin faaliyet gösterdiği bir çok il var Türkiye'de. Bazı illerde yerel yönetimler ve yöre halkı' bölgeye katkısı için davetçi dahi oluyor. Bu santralleri yerinde görmek isteyen herkese de açık olduğu beyan ediliyor.