Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin (SBB) turizm alanına çevirdiği, hakkında iki kez yürütmeyi durdurma kararı verilen otel yapılması planlanan Kurupelit Yat Limanı'ndaki itfaiye binası ile çevresindeki arazinin satışına tepkiler büyüyor. Kurupelit Marina Dayanışması Platformu üyeleri, itfaiye binası önünde eylem yaparak satışa karşı mücadele başlattıklarını duyurdu. 
'OLDU BİTTİLERE ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'
'Halkın malı halkındır, Büyükşehir satıyor, kimin malını kime satıyorsunuz?' pankartları açan vatandaşlar, 'Halkın malı satılamaz' sloganları attı. Platform Sözcüsü Nedim Ecevit, "Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Demir göreve geldiği günden beri halkın rağbet ettiği, bulunmaktan keyif aldığı, halka ait gözde alanları satarak, park ve bahçeleri betonlaştırmak suretiyle yanlış uygulamalar yaparak, elden çıkarmakta veya tahrip etmektedir. Yaptığı şey 'ayağıma bir yer edeyim gör sana neler edeyim', zihniyetidir.
Bunları yaparken, mahkeme kararlarını hiçe saymakta, dayatmacı bir anlayışla yapılan haklı itirazlara da kulak asmamakta, şehrin bilimsel dinamikleri ile ve halkıyla sürekli inatlaşmaktadır. Oysa bu şehir Sayin Mustafa Demir'i, üç dönem milletvekili yaptı, bakan yaptı üstüne bir de Belediye Başkanı yaptı. Ama yetiremedi. 'Ben artık bu şehrin halkına hizmet etmeliyim' dedirtemedi.
Bu şehri düşünen, Samsun için doğru kararların, projelerin gerçekleşmesini isteyen herkesi siyaset yapmakla suçlayan Sayın Demir, işine geldiği anda, siyasetin daniskasını yapmaktadır.Mecliste parmak hesabı ile aldırmak istediği bir kararda ret oyu veren kişiye, kendisiyle aynı partinin mensubu olduğunu hatırlatarak, desteklemesi gerektiği yönünde telkinde bulunma despotluğunu, daha yeni, göstermiştir. Meclis üyesi direnme yürekliliği ile, kararı yanlış bulduğu için katılmayacağını söylemiştir. Sayın Demir' in zihniyetini takdirinize bırakıyorum. Görevde bulunduğu sürece yapmadığı icraatlara bakın, Hani halkın kullanacağı parklar, hani çocuk parkları-yeşil alanlar, hani bu şehirde yaşayanların hayatını kolaylaştıracak projeler, hani Kurupelit Marina'nın temizliği ve dip taraması, hani halka, bölge sakinlerine, esnafın ekmeğine saygı?
Ekolojik çevre, tüm dünyada, kırmızı çizgi kabul edilmişken, dünyanın geleceği için, ekolojik alanlar, koruma altına alınmaya çalışılırken, siz su samurlarının, ülkemizde nadir bulunan kuş çeşitlerinin, nesli tükenmekte olan kum zambaklarının sığındığı ekolojik havzayı yok etmek istiyorsunuz. Hani çevre duyarlılığı. Bu, 'Hani'ler bitmez. Sayın Mustafa Demir'in yapması gereken ve yapmaması gereken pek çok şeyi sayabiliriz aslında. Yapması gerekenleri yapmadığı gibi, onun dönemindeki, şehir yapılaşmasına aykırı ve yanlış uygulamalardan dolayı, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı hakkında, bilimsel çevrelerce açılmış 50 civarı dava mahkemelerdedir.
Hiçbir bilimsel görüş ve çalışmayı dinlemeyen, halkı dikkate almayan Büyükşehir Belediye Başkanı, Samsun ve Samsun Büyükşehir Belediyesi için kara leke dönemi olarak anılacak icraatlarına ne yazık ki devam etmektedir. Sayın Başkan, şimdi de kamuya ait olan, Kurupelit itfaiye alanı- düğün salonu ve yeşil alanı, iki kez mahkeme kararıyla imara açılması reddedilmesine rağmen, imara açarak satmak için ısrar etmektedir. Halkın malı olan bu kamu alanının, Katarlı müşterilere satılacağına dair haberler, basında yer almaktadır. Katarlı müşterinin kim olduğu bile dillendirilmiştir.Kaldı ki kime satıldığının da önemi yoktur. Kamuya ait böylesine gözde bir alan, hiçbir şekilde satılmamalıdır. Bir kişi ya da grubun değil, halkın olmalıdır. Nihayetinde, böylesine bir anlayışla ranta ve imara açılacak bu bölgede; yerleşmiş olan kültürel, sosyal ve ekolojik yapı darmadağın olacaktır. Samsun halkı, bölge esnafı ve sakinleri mağdur edilip hiçe sayılmış olacaktır" dedi. 
'HALKIN MALI HALKIN OLARAK KALMALI'
Kurupelit Marina Dayanışması Platformu Sözcüsü Nedim Ecevit şöyle devam etti; " Bunca mağdur varken, bu satışın 'Kamu yararına' olmadığı açıktır. 11 şehrimizi etkileyen, asrın felaketi sayılabilecek, ülkemizdeki depremin yaraları henüz sarılamamıştır. Yüreğimiz yanmış, canımız acıtmıştır. Ne kadar zaman geçerse geçsin ülkece burnumuzun direği hep sızlayacaktır. Ama, Samsun'da yaşayanlar olarak bir süredir gördük ki; Bir şehre felaket sadece doğal afet olarak gelmeyebiliyormuş! Eğer, şehrin işbaşına gelen yöneticileri; bilimsel çevreleri dinlemiyorsa, halka danışmıyorsa, yanlış kararlarında ısrarcı oluyorsa, vatandaşa dayatmacı bir şekilde davranıyorsa, şehir ve bölgede yaşayanlarını, yaşam haklarına saygı duymuyorsa, esnafı -bölge sakinini mağdur etse de umursamıyorsa, hukuku tanımıyor, kanunları uygulamıyorsa, ekolojik çevreyi hiçe sayıyorsa, yani kent düzenlemesi değil rant düzenlemesi peşinde koşan yöneticilerse, o şehir adım adım felakete doğru gidiyor, demektir. Hal böyle olunca, yaşadığımız şehri koruyacak, nefes aldığı yerlere ve kendisine ait olana sahip çıkacak, yanlışa 'dur' diyebilecek tek merci kalıyor. Elbette bu merci, 'halktır'tır.
Sırf Sayın Mustafa Demir istediği için bir avuç kişi parmak kaldırdı diye, Halk izin vermezse ve birlikte bu istemini dile getirirse, halkın malı satılamaz. Bu şehrin halka ait yerleri, parkları bahçeleri, böyle oldubittilerle talan edilemez. Soruyoruz; Kimin malını kime satıyorsunuz? Uyarıyoruz;Halkın malı halkındır ve halkın kalmalıdır. Kararlıyız. Halkız bizim olana sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı. Basın açıklamasına Atakum Belediye Başkan Yardımcıları Şeref Aydın ve Dr. Yusuf Yalnız, Mimarlar Odası Samsun Şubesi Kent İzleme Komitesi Üyesi İshak Memişoğlu, SBB Meclisi Grup Başkanvekili Hasap İpek, SBB Meclisi eski CHP Grup Başkanvekili Dr. Atila Tekcan, Samsun Tabip Odası eski Başkanı Dr. Murat Erkan ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
'OLDU BİTTİLERE ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ''Halkın malı halkındır, Büyükşehir satıyor, kimin malını kime satıyorsunuz?' pankartları açan vatandaşlar, 'Halkın malı satılamaz' sloganları attı. Platform Sözcüsü Nedim Ecevit, "Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Demir göreve geldiği günden beri halkın rağbet ettiği, bulunmaktan keyif aldığı, halka ait gözde alanları satarak, park ve bahçeleri betonlaştırmak suretiyle yanlış uygulamalar yaparak, elden çıkarmakta veya tahrip etmektedir. Yaptığı şey 'ayağıma bir yer edeyim gör sana neler edeyim', zihniyetidir.
Bunları yaparken, mahkeme kararlarını hiçe saymakta, dayatmacı bir anlayışla yapılan haklı itirazlara da kulak asmamakta, şehrin bilimsel dinamikleri ile ve halkıyla sürekli inatlaşmaktadır. Oysa bu şehir Sayin Mustafa Demir'i, üç dönem milletvekili yaptı, bakan yaptı üstüne bir de Belediye Başkanı yaptı. Ama yetiremedi. 'Ben artık bu şehrin halkına hizmet etmeliyim' dedirtemedi.Bu şehri düşünen, Samsun için doğru kararların, projelerin gerçekleşmesini isteyen herkesi siyaset yapmakla suçlayan Sayın Demir, işine geldiği anda, siyasetin daniskasını yapmaktadır.Mecliste parmak hesabı ile aldırmak istediği bir kararda ret oyu veren kişiye, kendisiyle aynı partinin mensubu olduğunu hatırlatarak, desteklemesi gerektiği yönünde telkinde bulunma despotluğunu, daha yeni, göstermiştir. Meclis üyesi direnme yürekliliği ile, kararı yanlış bulduğu için katılmayacağını söylemiştir. Sayın Demir' in zihniyetini takdirinize bırakıyorum. Görevde bulunduğu sürece yapmadığı icraatlara bakın, Hani halkın kullanacağı parklar, hani çocuk parkları-yeşil alanlar, hani bu şehirde yaşayanların hayatını kolaylaştıracak projeler, hani Kurupelit Marina'nın temizliği ve dip taraması, hani halka, bölge sakinlerine, esnafın ekmeğine saygı?Ekolojik çevre, tüm dünyada, kırmızı çizgi kabul edilmişken, dünyanın geleceği için, ekolojik alanlar, koruma altına alınmaya çalışılırken, siz su samurlarının, ülkemizde nadir bulunan kuş çeşitlerinin, nesli tükenmekte olan kum zambaklarının sığındığı ekolojik havzayı yok etmek istiyorsunuz. Hani çevre duyarlılığı. Bu, 'Hani'ler bitmez. Sayın Mustafa Demir'in yapması gereken ve yapmaması gereken pek çok şeyi sayabiliriz aslında. Yapması gerekenleri yapmadığı gibi, onun dönemindeki, şehir yapılaşmasına aykırı ve yanlış uygulamalardan dolayı, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı hakkında, bilimsel çevrelerce açılmış 50 civarı dava mahkemelerdedir.Hiçbir bilimsel görüş ve çalışmayı dinlemeyen, halkı dikkate almayan Büyükşehir Belediye Başkanı, Samsun ve Samsun Büyükşehir Belediyesi için kara leke dönemi olarak anılacak icraatlarına ne yazık ki devam etmektedir. Sayın Başkan, şimdi de kamuya ait olan, Kurupelit itfaiye alanı- düğün salonu ve yeşil alanı, iki kez mahkeme kararıyla imara açılması reddedilmesine rağmen, imara açarak satmak için ısrar etmektedir. Halkın malı olan bu kamu alanının, Katarlı müşterilere satılacağına dair haberler, basında yer almaktadır. Katarlı müşterinin kim olduğu bile dillendirilmiştir.Kaldı ki kime satıldığının da önemi yoktur. Kamuya ait böylesine gözde bir alan, hiçbir şekilde satılmamalıdır. Bir kişi ya da grubun değil, halkın olmalıdır. Nihayetinde, böylesine bir anlayışla ranta ve imara açılacak bu bölgede; yerleşmiş olan kültürel, sosyal ve ekolojik yapı darmadağın olacaktır. Samsun halkı, bölge esnafı ve sakinleri mağdur edilip hiçe sayılmış olacaktır" dedi. 'HALKIN MALI HALKIN OLARAK KALMALI'Kurupelit Marina Dayanışması Platformu Sözcüsü Nedim Ecevit şöyle devam etti; " Bunca mağdur varken, bu satışın 'Kamu yararına' olmadığı açıktır. 11 şehrimizi etkileyen, asrın felaketi sayılabilecek, ülkemizdeki depremin yaraları henüz sarılamamıştır. Yüreğimiz yanmış, canımız acıtmıştır. Ne kadar zaman geçerse geçsin ülkece burnumuzun direği hep sızlayacaktır. Ama, Samsun'da yaşayanlar olarak bir süredir gördük ki; Bir şehre felaket sadece doğal afet olarak gelmeyebiliyormuş! Eğer, şehrin işbaşına gelen yöneticileri; bilimsel çevreleri dinlemiyorsa, halka danışmıyorsa, yanlış kararlarında ısrarcı oluyorsa, vatandaşa dayatmacı bir şekilde davranıyorsa, şehir ve bölgede yaşayanlarını, yaşam haklarına saygı duymuyorsa, esnafı -bölge sakinini mağdur etse de umursamıyorsa, hukuku tanımıyor, kanunları uygulamıyorsa, ekolojik çevreyi hiçe sayıyorsa, yani kent düzenlemesi değil rant düzenlemesi peşinde koşan yöneticilerse, o şehir adım adım felakete doğru gidiyor, demektir. Hal böyle olunca, yaşadığımız şehri koruyacak, nefes aldığı yerlere ve kendisine ait olana sahip çıkacak, yanlışa 'dur' diyebilecek tek merci kalıyor. Elbette bu merci, 'halktır'tır.
Sırf Sayın Mustafa Demir istediği için bir avuç kişi parmak kaldırdı diye, Halk izin vermezse ve birlikte bu istemini dile getirirse, halkın malı satılamaz. Bu şehrin halka ait yerleri, parkları bahçeleri, böyle oldubittilerle talan edilemez. Soruyoruz; Kimin malını kime satıyorsunuz? Uyarıyoruz;Halkın malı halkındır ve halkın kalmalıdır. Kararlıyız. Halkız bizim olana sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı. Basın açıklamasına Atakum Belediye Başkan Yardımcıları Şeref Aydın ve Dr. Yusuf Yalnız, Mimarlar Odası Samsun Şubesi Kent İzleme Komitesi Üyesi İshak Memişoğlu, SBB Meclisi Grup Başkanvekili Hasap İpek, SBB Meclisi eski CHP Grup Başkanvekili Dr. Atila Tekcan, Samsun Tabip Odası eski Başkanı Dr. Murat Erkan ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. 
