20 yıldır gençlerin ağır bir baskı altında olduğunu belirten Opr. Dr. Murat Çan, “Gençler Türkiye’den kaçmak istiyor. Özgürlükleri kısıtlanan, eğlenceleri yasaklanan ve konserleri iptal edilen gençler Samsun’da veya Türkiye’de neden yaşasın” diye sordu.“Milletin iktidarında sosyal, kültürel ve sanatsal olarak özgürlük ortamı geri gelecek” diye konuşan CHP Adayı Opr. Dr. Murat Çan, şu ifadeleri kullandı:
“20 yıldır gençler üzerinde ağır bir baskı ortamı oluşturuldu. Bu baskı ortamı sosyal hayatta, kültürde, eğitimde ve sanatta kendini hissettiriyor. Giyim kuşamdan eğlenceye, bilimden çevreye kadar hemen her alanda gençler öteki görülüyor. ‘Çıkar telefonunu’ mottosu aslında bu yönetim anlayışının sokağa yansıması. Gençler sürdürülebilir enerji, dijital dönüşüm, çevre, doğa, hayvan hakları, uni-fest diyor; Erdoğan ‘çıkar telefonunu’ diyor.”
“Samsun’da kaç yıldır doğru düzgün bir etkinlik yapılmadı? Bahane bulunuyor, konserler iptal ediliyor, gençler itiraz edecek olsa ‘terörist’ damgası yiyor. Atakum sahili neden akşamları kör karanlık? Sahil tamamen Büyükşehir’in sorumluluğunda. Büyükşehir’in iki tane sokak lambası yakacak parası mı yok? Üniversite dediğiniz sadece amfide ders dinlemek, sabahlara kadar finale çalışmak değildir. Gençler o derslerden çok sosyalleşmek, kültürlenmek ve sanatsal etkinliklere katılmakla gelişir. Gençleri potansiyel suçlu gören bir anlayış, onların hayatlarını çaldı; Türkiye’yi sosyal, kültürel ve sanatsal anlamda kuraklaştırdı. Gençler niye 80’ler, 90’lar partileri düzenliyor; neden o dönemin şarkılarını dinliyor sanıyorsunuz? Çünkü o günlerin özgürlüğünü, derinliğini bile arar hale gelmiş. Kültür, sanat, estetik ve yeni fikirler düşman görülmüş. Kimse merak etmesin, milletin iktidarında özgürlükler geri gelecek. Sadece bunun için bile sandığa gitmeye değer.”
“20 yıldır gençler üzerinde ağır bir baskı ortamı oluşturuldu. Bu baskı ortamı sosyal hayatta, kültürde, eğitimde ve sanatta kendini hissettiriyor. Giyim kuşamdan eğlenceye, bilimden çevreye kadar hemen her alanda gençler öteki görülüyor. ‘Çıkar telefonunu’ mottosu aslında bu yönetim anlayışının sokağa yansıması. Gençler sürdürülebilir enerji, dijital dönüşüm, çevre, doğa, hayvan hakları, uni-fest diyor; Erdoğan ‘çıkar telefonunu’ diyor.”“Samsun’da kaç yıldır doğru düzgün bir etkinlik yapılmadı? Bahane bulunuyor, konserler iptal ediliyor, gençler itiraz edecek olsa ‘terörist’ damgası yiyor. Atakum sahili neden akşamları kör karanlık? Sahil tamamen Büyükşehir’in sorumluluğunda. Büyükşehir’in iki tane sokak lambası yakacak parası mı yok? Üniversite dediğiniz sadece amfide ders dinlemek, sabahlara kadar finale çalışmak değildir. Gençler o derslerden çok sosyalleşmek, kültürlenmek ve sanatsal etkinliklere katılmakla gelişir. Gençleri potansiyel suçlu gören bir anlayış, onların hayatlarını çaldı; Türkiye’yi sosyal, kültürel ve sanatsal anlamda kuraklaştırdı. Gençler niye 80’ler, 90’lar partileri düzenliyor; neden o dönemin şarkılarını dinliyor sanıyorsunuz? Çünkü o günlerin özgürlüğünü, derinliğini bile arar hale gelmiş. Kültür, sanat, estetik ve yeni fikirler düşman görülmüş. Kimse merak etmesin, milletin iktidarında özgürlükler geri gelecek. Sadece bunun için bile sandığa gitmeye değer.” 
