Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Samsun Şube Başkanı Onur Gündüz, Konya’nın Karatay ilçesinde bulunan Fetihkent İmam Hatip Ortaokulu’nda rehberlik öğretmeni Muhammed Öz’ün okulda uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesine yönelik açıklama yaptı.Onur Gündüz, "Bu saldırıyı yalnızca bireysel bir suç olarak görmüyoruz" diyerek öğretmenlerin CİMER gibi kanallarla sürekli baskı altına alındığını, Öğretmenlik Meslek Kanunu gibi yetersiz düzenlemelerle haklarının güvence altına alınmadığını dile getirdi.Eğitim-İş Başkanı Gündüz, öğretmenlere yönelik şiddetin sorumluluğunun yalnızca faillerde değil, aynı zamanda yıllardır eğitimi ihmal eden yönetim anlayışında olduğunu vurguladı.
ÖĞRETMENLERİN CAN GÜVENLİĞİ SAĞLANMADAN EĞİTİM YAPILAMAZSendika tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na yapılan çağrıda, "Eğitim kurumlarında güvenlik önlemleri acilen artırılmalı" denildi. Onur Gündüz, "Can korkusuyla çalışmak istemiyoruz. Güvenli, sağlıklı okullarda görev yapmak istiyoruz" diyerek, tüm eğitim emekçileri adına ortak talebi dile getirdi.
BEDEN EĞİTİMİ GERİ PLANA İTİLİYOREğitim-İş, MEB’in 2025 itibariyle fen liseleri ve proje okullarında 12. sınıflarda beden eğitimi dersini kaldırma, Anadolu liselerinde ise seçmeli hale getirme kararına da sert tepki gösterdi.Onur Gündüz, "Beden eğitimi yalnızca spor değil, çocukların stresle başa çıkmasını, özgüven kazanmasını, sosyal becerilerini geliştirmesini sağlayan çok boyutlu bir derstir" dedi. Özellikle sınav baskısının en yoğun olduğu 12. sınıfta öğrencilerin bedensel ve ruhsal dengeyi koruyabilmesi için bu tür derslerin zorunlu olması gerektiği savunuldu.
ÖĞRETMENLER MAĞDURTürkçe, Türk Dili ve Edebiyatı ile Yabancı Dil derslerine yönelik sınav uygulamalarında yaşanan karışıklıklar da Eğitim-İş’in gündemindeydi. Öğretmenler üç farklı sınav türü (yazılı, konuşma, dinleme) uygulasalar da sadece iki sınav üzerinden değerlendirme yapıldığını belirten sendika, bu durumun hem öğrencinin başarısını doğru yansıtmadığını hem de öğretmeni ek ders hakkından mahrum ettiğini açıkladı.Onur Gündüz, "Bu çelişki ve usul hatası nedeniyle öğretmenler karşılıksız çalışmak zorunda bırakılmakta, bu da açıkça angarya yasağına aykırıdır" ifadelerini kullandı.
MESEM DERHAL DURDURULMALI12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü kapsamında yapılan açıklamada Eğitim-İş, MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) uygulamasının çocuk işçiliğini meşrulaştıran bir sistem haline geldiğini savundu.Onur Gündüz, "MEB, çocukları okuldan koparıp iş yerlerine yönlendiren bir çocuk işçi bulma kurumuna dönüşmüştür. Bu uygulama çocukların canına, sağlığına ve eğitim hakkına mal olmaktadır" dedi. Sendika, MESEM kapsamında şu ana kadar 14 çocuğun hayatını kaybettiğini, yüzlercesinin ise iş kazalarında yaralandığını belirtti.
MEB’İN İLÇE GRUBU DÜZENLEMESİNE DAVASon olarak MEB’in ilçe gruplarına yönelik düzenlemesine itiraz eden Eğitim-İş, bu uygulamanın öğretmenler açısından ciddi mağduriyet yarattığını belirtti. Coğrafi uzaklık ve ulaşım zorluklarının dikkate alınmadığını vurgulayan sendika, uygulamanın iptali için yargı yoluna başvurduğunu duyurdu.Eğitim-İş Samsun Şube Başkanı Onur Gündüz, "Eğitim emekçileri yalnız değildir. Öğretmeni değersizleştiren, çocuk emeğini sömüren, eğitimi sadece sınav odaklı hale getiren bu anlayışa karşı mücadelemiz sürecektir. Sessiz kalmayacağız" sözlerini kullandı.




