İçinde bulunduğumuz dönemin kahramanları hiç kuşkusuz sağlık çalışanları. Röntgen teknikeri Aslıhan Ulu ile yaptığımız konuşma sırasında bir kez daha maske mesafe ve hijyen kurallarına uyulması gerektiğinin altını çizdi.
1- Aslıhan ULU kimdir kendinizden bahseder misiniz?
Aslıhan ULU 09.04.1989 ANKARA doğumluyum. Lise döneminde sağlık meslek lisesi radyoloji bölümünü tamamladım. Devamında Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Bölümü ve Atatürk Üniversitesi Sağlık Yönetimi okuyarak bitirdim. Üniversite sürecinde çalışma hayatına girdim.12 yıldır sağlık sektöründe röntgen teknikeri olarak çalışmaktayım.9 yaşında kızım var. Annem babam ve kızımla yaşamaktayım.
2- Pandemi sürecinden nasıl etkilendiniz?
Pandemi sürecinden hiç alışagelmedik bir ortamla karşılaştık. Halihazırda disiplinli ve kurallara uygun çalışma sürecimizi daha tedirgin, huzursuz ve iletişim hatalarıyla süren bir sürece soktu. Motivasyon olarak bizi düşüren, bir anda boşlukta bırakan bu dönem ruhsal anlamda uzaklaşma, birbirimize karşı kaygılı bir dönem yaşattırdı.
3- Sağlık çalışanları içerisinde motivasyonunuzu nasıl sağlıyor, yüksek tutmak için neler yapıyorsunuz?
Sağlık çalışanları olarak daha samimi, iç içe olduğumuz dönemden bir anda uzaklaşmak tüm çalışanları bir anda etkiledi. Tedirginliğimizi yansıtmamaya çalışıyor, bugün de bir şey olmadı demekten kendimizi alamadığımız, daha güzel günler gelecek diyerek yolumuza, insanlara hizmet vermeye devam ediyoruz. Birbirimize olan ve çevreden gelen desteklerle daha da azimle çalıştığımız bir dönem yaşadık, yaşıyoruz.
4- Pandemiden önce ve pandemiden sonraki çalışma şartlarınızı kıyaslarsanız ne gibi değişiklikler oldu?
Pandemiden önce daha fazla çalışma arkadaşları bir arada, kontrollü, samimi şekilde çalışmaktaydık. Daha fazla hasta, daha çok temas, iç içe ortamlar, hastalarla olan iletişimimiz, zaruri ihtiyaçlarımız (yeme-içme) daha bir arada zaman geçiriyorduk. Zorunlu kalmadıkça koruyucu ekipmanlarımızı aşırı derecede kullanmaksızın devam ederken bir anda maske-mesafe-hijyen şeklinde sistem değişti. Bu dönemde çalışma ortamlarında en aza indirgenen personeller ile verilen hizmetin daha da artması bizi olumsuz etkiledi. Hasta çalışan mesafesi arttı. Hastalarla olan iletişimimiz olumsuz etkilendi. Temassız çalışma koşullarından dolayı dezenfektan meselesi ciddi sorunumuz oldu. Fakat zaman ilerledikçe daha kolay ve alışılagelmiş olmanında faydalarını yaşadık.
5- Çalıştığınız kurumda Kovid-19 virüsüne karşı alınan/aldığınız önlemler nelerdir?
Covıd-19’a karşı alınan önlemler depolarımızda bulunan malzemelerden dolayı sıkıntı yaşamadık. Tüm koruyucu ekipmanlarımız zamanında verildi. Çalışma saatlerimiz ilk zamanlarda esnekleştirildi ve bize az da olsa moral sağladı. Forma bütünlüğümüz sağlandı. Bu süreçte konaklama yapmamamız için gerekli mekanlar tutuldu. Hastalarla olan mesafemiz için açık alanlarda korumalıklar, siperlikler, şeritler ve bilgilendirme afişleri kullanıldı. Kendi imkanlarımızla yeri geldi malzemelerimizi kendimiz de aldık. Kişisel siperlik, gözlük, 3M maskelerimizi kendimiz temin ettik. Bazı prosedürler gereği malzeme kullanım sırasında olamadığımızdan kendimiz temin etmek zorunda kaldık.
6- Covid-19 hastalığına yakalandınız mı? Yakalandıysanız çalışmaya devam ettiniz mi?
Maalesef hastalığa yakalandım. Benim için ağır geçen bir dönem olmadı. Lakin insanın etkilendiğide ortada olan bir durum. Prosedür gereği 10 (on) gün istirahat raporu verilmektedir. 11. Gün test yapılmaksızın işe başladım. Şikayetlerim devam etseydi 7 gün daha raporla devam edebilecekleri söylendi. Rapora gerek görülmediğinden işe başladım.
7- Bu süreçte ailenize vakit ayırabildiniz mi? Tepkileri ne oldu?
Ailesi ilebirlikte yaşayan biri olarak tabi ki de etkilendik. İlk süreçte mesaiden gelir gelmez kıyafet-banyo işlemlerini halletmeden odaya geçiş yasaktı. Ev ortamında ne kadar yalnız kalabileceğim ne kadar mesafeli durabileceğim yer varsa orayı seçerek yaşıyordum. Okullar kapalı kızım evde yalnız, nasıl davranacağını bilemeden canlı derslere giriyor. Sistemlerin mağduru olmuştuk. Yasaklardan dolayı tüm aile evde izole iken yemek ve çay saatlerini ayrı odalarda yaşadık. Ne kadar az görüşsek evde o kadar faydalı dedik. Ailem için zor ve de tedirginlik, korku içinde olmaları benimse daha da dikkatli davranmam gerektiğinin göstergesiydi.
8- Bugüne kadar gelinen süreçte sizi etkileyen bir olay yaşadınız mı?
Beni bu süreçte en etkileyen maalesef kızımın kabakulak geçirmeye başlaması ve kimsenin bunu fark edememesi. Anneannesinin banyo yaptırması sırasında kulak altından eline gelen sertliği sonucunda fark ettik. O zamana kadar bu süreçten dolayı evladımla olan ilişkimin sınırlarından dolayı hissedemediğim hastalığı beni yıktı. Kızımında yaşadığı ağrı ve acıyı bize korkmayalım diyerek söylememesi, üzerindeki baskı beni daha da üzdü. Bizimse karantina döneminde kilo aldığını düşünmemiz, durumun kabakulak hastalığı olduğunu görmek daha da üzücüydü. Yaşamım boyunca aklımda yer edecek bu olay sevdiklerimizden bile bizi izole eden bu hastalığa karşı ne kadar savaşçı bir ruhla karşı olmamız gerektiğini göstermektedir.
9- Hasta ve hasta yakınları ile ilgili iletişimde yaşadığınız problemler var mı? Varsa neler yaşadınız?
Maalesef yaşamaktayız. İnsanlarımız kurallara uymamakta ısrarcı. Bizim onlara olan mesafemiz, uymaları gereken kuralları hatırlatmamız, “lütfen maskenizi takınız!” demekten hiç usanmadığımız bir dönemdeyiz. Onlara karşı ‘her hasta pozitif bir vaka olabilir’ düşüncesiyle davranmak zorunda kalmamız onların bize karşı olan tavrında olumsuzluklar içeriyor. Yeri geliyor hakaretler içeren cümlelerle karşılaşıyoruz. İlk zamanlarda tartışmaların yaşandığı dönemlerden geçtik. Yine de sabır ve azimle çalışmaya devam ediyoruz.
10- Son olarak bu süreç içerisindeyken sizin insanlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Bu hastalığın varlığına inanmaları şart. Yokmuş gibi yaşamamalıyız. Maske-mesafe-hijyen gerçekten çok önemli. Tüm insanlığa olan saygımızı yitirmeden, tek taraflı düşünmeden yaşamalıyız. Gerekli olmadıkça hastanelerden, gerçekten de kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız. İnsan ilişkilerimize biraz olsun mesafe koyalım, ziyaretlere ara verelim. Daha da izole bir yaşam sürmemek için kurallara uyalım. Sağlıklı günler görmek dileğiyle. Teşekkürler. Aleyna GÜRBÜZ / Ankara
1- Aslıhan ULU kimdir kendinizden bahseder misiniz?
Aslıhan ULU 09.04.1989 ANKARA doğumluyum. Lise döneminde sağlık meslek lisesi radyoloji bölümünü tamamladım. Devamında Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Bölümü ve Atatürk Üniversitesi Sağlık Yönetimi okuyarak bitirdim. Üniversite sürecinde çalışma hayatına girdim.12 yıldır sağlık sektöründe röntgen teknikeri olarak çalışmaktayım.9 yaşında kızım var. Annem babam ve kızımla yaşamaktayım.
2- Pandemi sürecinden nasıl etkilendiniz?
Pandemi sürecinden hiç alışagelmedik bir ortamla karşılaştık. Halihazırda disiplinli ve kurallara uygun çalışma sürecimizi daha tedirgin, huzursuz ve iletişim hatalarıyla süren bir sürece soktu. Motivasyon olarak bizi düşüren, bir anda boşlukta bırakan bu dönem ruhsal anlamda uzaklaşma, birbirimize karşı kaygılı bir dönem yaşattırdı.
3- Sağlık çalışanları içerisinde motivasyonunuzu nasıl sağlıyor, yüksek tutmak için neler yapıyorsunuz?
Sağlık çalışanları olarak daha samimi, iç içe olduğumuz dönemden bir anda uzaklaşmak tüm çalışanları bir anda etkiledi. Tedirginliğimizi yansıtmamaya çalışıyor, bugün de bir şey olmadı demekten kendimizi alamadığımız, daha güzel günler gelecek diyerek yolumuza, insanlara hizmet vermeye devam ediyoruz. Birbirimize olan ve çevreden gelen desteklerle daha da azimle çalıştığımız bir dönem yaşadık, yaşıyoruz.
4- Pandemiden önce ve pandemiden sonraki çalışma şartlarınızı kıyaslarsanız ne gibi değişiklikler oldu?
Pandemiden önce daha fazla çalışma arkadaşları bir arada, kontrollü, samimi şekilde çalışmaktaydık. Daha fazla hasta, daha çok temas, iç içe ortamlar, hastalarla olan iletişimimiz, zaruri ihtiyaçlarımız (yeme-içme) daha bir arada zaman geçiriyorduk. Zorunlu kalmadıkça koruyucu ekipmanlarımızı aşırı derecede kullanmaksızın devam ederken bir anda maske-mesafe-hijyen şeklinde sistem değişti. Bu dönemde çalışma ortamlarında en aza indirgenen personeller ile verilen hizmetin daha da artması bizi olumsuz etkiledi. Hasta çalışan mesafesi arttı. Hastalarla olan iletişimimiz olumsuz etkilendi. Temassız çalışma koşullarından dolayı dezenfektan meselesi ciddi sorunumuz oldu. Fakat zaman ilerledikçe daha kolay ve alışılagelmiş olmanında faydalarını yaşadık.
5- Çalıştığınız kurumda Kovid-19 virüsüne karşı alınan/aldığınız önlemler nelerdir?
Covıd-19’a karşı alınan önlemler depolarımızda bulunan malzemelerden dolayı sıkıntı yaşamadık. Tüm koruyucu ekipmanlarımız zamanında verildi. Çalışma saatlerimiz ilk zamanlarda esnekleştirildi ve bize az da olsa moral sağladı. Forma bütünlüğümüz sağlandı. Bu süreçte konaklama yapmamamız için gerekli mekanlar tutuldu. Hastalarla olan mesafemiz için açık alanlarda korumalıklar, siperlikler, şeritler ve bilgilendirme afişleri kullanıldı. Kendi imkanlarımızla yeri geldi malzemelerimizi kendimiz de aldık. Kişisel siperlik, gözlük, 3M maskelerimizi kendimiz temin ettik. Bazı prosedürler gereği malzeme kullanım sırasında olamadığımızdan kendimiz temin etmek zorunda kaldık.
6- Covid-19 hastalığına yakalandınız mı? Yakalandıysanız çalışmaya devam ettiniz mi?
Maalesef hastalığa yakalandım. Benim için ağır geçen bir dönem olmadı. Lakin insanın etkilendiğide ortada olan bir durum. Prosedür gereği 10 (on) gün istirahat raporu verilmektedir. 11. Gün test yapılmaksızın işe başladım. Şikayetlerim devam etseydi 7 gün daha raporla devam edebilecekleri söylendi. Rapora gerek görülmediğinden işe başladım.
7- Bu süreçte ailenize vakit ayırabildiniz mi? Tepkileri ne oldu?
Ailesi ilebirlikte yaşayan biri olarak tabi ki de etkilendik. İlk süreçte mesaiden gelir gelmez kıyafet-banyo işlemlerini halletmeden odaya geçiş yasaktı. Ev ortamında ne kadar yalnız kalabileceğim ne kadar mesafeli durabileceğim yer varsa orayı seçerek yaşıyordum. Okullar kapalı kızım evde yalnız, nasıl davranacağını bilemeden canlı derslere giriyor. Sistemlerin mağduru olmuştuk. Yasaklardan dolayı tüm aile evde izole iken yemek ve çay saatlerini ayrı odalarda yaşadık. Ne kadar az görüşsek evde o kadar faydalı dedik. Ailem için zor ve de tedirginlik, korku içinde olmaları benimse daha da dikkatli davranmam gerektiğinin göstergesiydi.
8- Bugüne kadar gelinen süreçte sizi etkileyen bir olay yaşadınız mı?
Beni bu süreçte en etkileyen maalesef kızımın kabakulak geçirmeye başlaması ve kimsenin bunu fark edememesi. Anneannesinin banyo yaptırması sırasında kulak altından eline gelen sertliği sonucunda fark ettik. O zamana kadar bu süreçten dolayı evladımla olan ilişkimin sınırlarından dolayı hissedemediğim hastalığı beni yıktı. Kızımında yaşadığı ağrı ve acıyı bize korkmayalım diyerek söylememesi, üzerindeki baskı beni daha da üzdü. Bizimse karantina döneminde kilo aldığını düşünmemiz, durumun kabakulak hastalığı olduğunu görmek daha da üzücüydü. Yaşamım boyunca aklımda yer edecek bu olay sevdiklerimizden bile bizi izole eden bu hastalığa karşı ne kadar savaşçı bir ruhla karşı olmamız gerektiğini göstermektedir.
9- Hasta ve hasta yakınları ile ilgili iletişimde yaşadığınız problemler var mı? Varsa neler yaşadınız?
Maalesef yaşamaktayız. İnsanlarımız kurallara uymamakta ısrarcı. Bizim onlara olan mesafemiz, uymaları gereken kuralları hatırlatmamız, “lütfen maskenizi takınız!” demekten hiç usanmadığımız bir dönemdeyiz. Onlara karşı ‘her hasta pozitif bir vaka olabilir’ düşüncesiyle davranmak zorunda kalmamız onların bize karşı olan tavrında olumsuzluklar içeriyor. Yeri geliyor hakaretler içeren cümlelerle karşılaşıyoruz. İlk zamanlarda tartışmaların yaşandığı dönemlerden geçtik. Yine de sabır ve azimle çalışmaya devam ediyoruz.
10- Son olarak bu süreç içerisindeyken sizin insanlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Bu hastalığın varlığına inanmaları şart. Yokmuş gibi yaşamamalıyız. Maske-mesafe-hijyen gerçekten çok önemli. Tüm insanlığa olan saygımızı yitirmeden, tek taraflı düşünmeden yaşamalıyız. Gerekli olmadıkça hastanelerden, gerçekten de kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız. İnsan ilişkilerimize biraz olsun mesafe koyalım, ziyaretlere ara verelim. Daha da izole bir yaşam sürmemek için kurallara uyalım. Sağlıklı günler görmek dileğiyle. Teşekkürler. Aleyna GÜRBÜZ / Ankara