İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, TBMM’de yaptığı konuşmada izlenen yanlış ekonomi politikaları nedeniyle stokçuluğun, enflasyonun, faizlerin, döviz durunun arttığını; buna paralel olarak ticari dengelerin alt üst olduğunu; işçinin, çalışanın emeklinin maaşlara yapılan düşük zam oranları ile haklarının yok edildiğini; üreticinin ve yatırımcının zor durumda olduğunu belirtti.
POLİSİYE TEDBİRLERLE STOKÇULUĞUN ÖNÜNE GEÇİLEMEZ
Getirilen kanun teklifi ile stokçuluk yapılanlara uygulanacak ceza oranlarının artırıldığını belirten Bedri Yaşar; aynı uygulamanın 2018 yılında da soğan depolarına uygulandığını; ancak aradan geçen 4 sene sonunda yine aynı durumun söz konusu olduğunu söyledi.
Sadece cezaların artırılması ile stokçuluğun önlenemeyeceğini ifade eden İYİ Parti’li Yaşar TBMM kürsüsünden iktidara şöyle seslendi:
“Sizin polisiye tedbirlerle bu işlerin önüne geçmeniz mümkün değil, tam tersine ortaya koyduğunuz politikalarla, güven ortamıyla bu işi tesis etmeniz lazım. Onun için burada, cezayı 50'den 100'e, 500'den 2 milyona çıkarmışsınız, bu hiçbir şeyi değiştirmez. İşi fırsata çevirip piyasayı yine yukarıda tutmaya çalışan stokçular var ama stokçuluğun artmasının gerçek sebebi piyasadaki istikrarsızlıktır, piyasada yeterli güven ortamının oluşmamasıdır. Ticaretin dengeleriyle çok fazla oynadığınız için taşlar bir türlü yerine oturmuyor. Stokçuluk bu yüzden artıyor. Cezaları artırmanın ötesinde yapılması gereken acilen piyasada güven ortamının, istikrarın sağlanmasıdır” dedi.
BU RAKAMLARLA EN BÜYÜK 10 EKONOMİYE GİRMEMİZ HAYAL
2002 ile 2021 yılı sonu TEFE, TÜFE rakamlarını karşılaştıran Bedri Yaşar; 2002 yılındaki enflasyon rakamlarına bakıldığında TÜFE’nin %29,7; TEFE’nin yüzde 30,8 iken; AKP iktidarının bu noktadan devraldığı enflasyonun 19 yılın en yüksek noktasına ulaştırarak TÜFE’nin yüzde 36,1; ÜFE’nin ise yüzde 79,9’a kadar çıkarttığını söyledi.
G-20 ülkeleri arasında Arjantin’den sonra en büyük enflasyon rakamına sahip ülke olduğumuzu söyleyen Bedri Yaşar; açıklanan bu ekonomik göstergelerle dünyanın en büyük ekonomisi arasına girmemizin de hayal olduğunu ifade etti.
Konuşmasında; Orta Vadeli Programdaki 2022 dolar kuru hedefinin 9,27 TL ;2023 dolar kuru hedefinin 9,77 TL ;2022 enflasyon hedefinin 16,2 TL olduğuna değinen Bedri Yaşar, bugünkü durumda doların 18,36 TL ’den ancak 13.45 TL’ye kadar düşebilmesinin bir başarı hikayesi olamayacağını söyledi.
Bedri Yaşar konuya ilişkin şu açıklamada bulundu: “Henüz 2022'nin başındayız; sizin 2020 kur hedefiniz 9,27 TL iken bugün dolar kuru 13,7 TL civarındadır. Aradaki fark yaklaşık olarak 4 TL’dir. Bu 4 TL ne demek? Maalesef bugünkü bütçeye daha bugünden 1,8 trilyon tutarında önemli bir yük getirdiniz demektir. Döviz kurunu 18 TL'den 12 TL'ye düşürdük diye sevinilirken, büyük başarı öyküleri anlatılırken; bugün kurun normal şartlarda sizin hedefinize ve planınıza göre 9,27 TL olması gerekirken, dolar kuru 13,7 TL'ler civarında seyir ediyor. Artık gerçek hedeflerle ve gerçek programlarla bu ülkenin üreticisinin, yatırımcısının önüne bir şeyler koymak gerekir. Ancak görüyoruz ki bu saatten sonra bu iş dikiş tutmaz. En doğrusu milletin hakemliğine gitmektir."
POLİSİYE TEDBİRLERLE STOKÇULUĞUN ÖNÜNE GEÇİLEMEZ
Getirilen kanun teklifi ile stokçuluk yapılanlara uygulanacak ceza oranlarının artırıldığını belirten Bedri Yaşar; aynı uygulamanın 2018 yılında da soğan depolarına uygulandığını; ancak aradan geçen 4 sene sonunda yine aynı durumun söz konusu olduğunu söyledi.
Sadece cezaların artırılması ile stokçuluğun önlenemeyeceğini ifade eden İYİ Parti’li Yaşar TBMM kürsüsünden iktidara şöyle seslendi:
“Sizin polisiye tedbirlerle bu işlerin önüne geçmeniz mümkün değil, tam tersine ortaya koyduğunuz politikalarla, güven ortamıyla bu işi tesis etmeniz lazım. Onun için burada, cezayı 50'den 100'e, 500'den 2 milyona çıkarmışsınız, bu hiçbir şeyi değiştirmez. İşi fırsata çevirip piyasayı yine yukarıda tutmaya çalışan stokçular var ama stokçuluğun artmasının gerçek sebebi piyasadaki istikrarsızlıktır, piyasada yeterli güven ortamının oluşmamasıdır. Ticaretin dengeleriyle çok fazla oynadığınız için taşlar bir türlü yerine oturmuyor. Stokçuluk bu yüzden artıyor. Cezaları artırmanın ötesinde yapılması gereken acilen piyasada güven ortamının, istikrarın sağlanmasıdır” dedi.
BU RAKAMLARLA EN BÜYÜK 10 EKONOMİYE GİRMEMİZ HAYAL
2002 ile 2021 yılı sonu TEFE, TÜFE rakamlarını karşılaştıran Bedri Yaşar; 2002 yılındaki enflasyon rakamlarına bakıldığında TÜFE’nin %29,7; TEFE’nin yüzde 30,8 iken; AKP iktidarının bu noktadan devraldığı enflasyonun 19 yılın en yüksek noktasına ulaştırarak TÜFE’nin yüzde 36,1; ÜFE’nin ise yüzde 79,9’a kadar çıkarttığını söyledi.
G-20 ülkeleri arasında Arjantin’den sonra en büyük enflasyon rakamına sahip ülke olduğumuzu söyleyen Bedri Yaşar; açıklanan bu ekonomik göstergelerle dünyanın en büyük ekonomisi arasına girmemizin de hayal olduğunu ifade etti.
Konuşmasında; Orta Vadeli Programdaki 2022 dolar kuru hedefinin 9,27 TL ;2023 dolar kuru hedefinin 9,77 TL ;2022 enflasyon hedefinin 16,2 TL olduğuna değinen Bedri Yaşar, bugünkü durumda doların 18,36 TL ’den ancak 13.45 TL’ye kadar düşebilmesinin bir başarı hikayesi olamayacağını söyledi.
Bedri Yaşar konuya ilişkin şu açıklamada bulundu: “Henüz 2022'nin başındayız; sizin 2020 kur hedefiniz 9,27 TL iken bugün dolar kuru 13,7 TL civarındadır. Aradaki fark yaklaşık olarak 4 TL’dir. Bu 4 TL ne demek? Maalesef bugünkü bütçeye daha bugünden 1,8 trilyon tutarında önemli bir yük getirdiniz demektir. Döviz kurunu 18 TL'den 12 TL'ye düşürdük diye sevinilirken, büyük başarı öyküleri anlatılırken; bugün kurun normal şartlarda sizin hedefinize ve planınıza göre 9,27 TL olması gerekirken, dolar kuru 13,7 TL'ler civarında seyir ediyor. Artık gerçek hedeflerle ve gerçek programlarla bu ülkenin üreticisinin, yatırımcısının önüne bir şeyler koymak gerekir. Ancak görüyoruz ki bu saatten sonra bu iş dikiş tutmaz. En doğrusu milletin hakemliğine gitmektir."
