İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Afganistan’daki son durumu örnek göstererek, “Bize Türk ve İslam dünyasının ihtiyacı var. Birbirimizle uğraşmak yerine geleceğe umutla bakıp, eksikliklerimizi tamamlamamız lazım” dedi.
Afganistan’da yaşanan karışıklık İlkadım Belediye Meclisi Eylül Ayı Toplantısı’nda gündeme geldi. 9 gündem maddesinin görüşüldüğü meclis toplantısı öncesi meclis üyelerine açıklama yapan İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, ilk önce ağustos ayında kazanılan Malazgirt Savaşı ve Zafer Bayramı’nı kutladı. Daha sonraki Afganistan’da yaşanan karışıklığa değinen Başkan Demirtaş, Türk milleti ve siyasileri birlik ve beraberliğe davet etti.
Genç yaştaki düşüncesi ile şu andaki düşüncelerinin apayrı olduğuna değinen Necattin Demirtaş, “Ağustos ayı Anadolu’nun kapısının Türklere açıldığı ve Kurtuluş Savaşımızın neticelendiği zafer ayımız. Vatanı kaybedince, vatanın kıymeti belli olur. 2 senedir Afganistan’ı yakından takip ediyorum. İlişki kurduğum insanlar var. Onların şu anda yaşadıkları ile bizim geçmişte yaşadıklarımızı bir teraziye koyuyorum. Türkiye’de çok kolay konuşabiliyoruz ama vatan olmadığı zaman çok farklı bir şey. Vatanın kurtarılmış olması; hele de fikri zikri birbiriyle uyum içerisinde olmayan insanların aynı pota içerisinde birbirlerine saygı göstererek bir arada yaşamış olmaları ve bunun kapılarını açmış olması vesilesi ile Atatürk’ü bir kez daha bu manada rahmet ve şükranla anıyorum. Çünkü insanlar yaşadıklarının bedelini kendi inançları gereği öbür dünyada ödeyecekler” diye konuştu.
“Ama biz Allah’ın kulları olarak bu insanların şu şekilde yaşaması ya da bu şekilde yaşaması gerektiğinin bedelini ölçerek hesap kesmeye çalışıyor bazı insanlar” diyen Başkan Demirtaş, “Ben 20 yaşındayken böyle bir düşünce içerisinde olduğumu itiraf ediyorum. O zamanki şartlar bizim gibi düşünmeyen insanların ölmesi gerektiğine inanıyordum. Şu anda 66 yaşındayım. Kucağımızda ölen insanlar vardı. Geldiğimiz noktada bu ülkeyi seven insanların, ülkesi için fikri zikri ne olursa olsun daha fazla çalışmayı, daha fazla üretmeyi daha fazla sevgiyle birbirini kucaklamayı öğrenmemiz gerektiğini 46 yıl sonra öğrenmiş olduk. Bu acı ama gerçek. Bizden sonraki nesillerin en azından bizim acı gerçekten hareketle siyaset bizden önce de vardı sonra da olacak. Siyaseti birbirini yok etme mantığı içerisinde değil, hizmet yarışı şekliyle bakarak bayrak yarışı şeklinde değerlendirecek yapıya kavuşması anlayışından taviz vermeden bir arada durmamız gerektiğinden yanayım” şeklinde konuştu.
Birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye için hizmet yarışı yapmaları gerektiğine inandığını dile getiren Demirtaş, şunları söyledi: “Afganistan diyorum tüylerim diken diken oluyor. Türk kardeşlerimiz var 40 parçaya bölünmüşler. Her biri diğeriyle farklı anlayış içerisinde. Orada en büyük darbeyi de bizim insanlarımız yiyor. Çok ilginçtir. 30 milyondan fazla nüfusları var. Nüfusun 3’te 1’i Türk. Türkler arasında bir birliktelik yok. Böyle de bir gariplik var. Eğitim bizden 50-60 yıl geride. Elektrik ve suları yok. Bunları hep ben birbirine bağlıyorum. Dolayısıyla ülkemize sahip çıkmamız, bayrağımızı hep yukarıda tutmamız gerekiyor. Bize Türk ve İslam dünyasının ihtiyacı var. Biz de akıllı olup, birbirimizle uğraşmak yerine geleceğe umutla bakıp, eksikliklerimizi tamamlamamız lazım.”
Meclis gündemine getirilen 9 maddenin tamamı daha kapsamlı görüşülmek üzere ilgili komisyonlara havale edildi.
Afganistan’da yaşanan karışıklık İlkadım Belediye Meclisi Eylül Ayı Toplantısı’nda gündeme geldi. 9 gündem maddesinin görüşüldüğü meclis toplantısı öncesi meclis üyelerine açıklama yapan İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, ilk önce ağustos ayında kazanılan Malazgirt Savaşı ve Zafer Bayramı’nı kutladı. Daha sonraki Afganistan’da yaşanan karışıklığa değinen Başkan Demirtaş, Türk milleti ve siyasileri birlik ve beraberliğe davet etti.
Genç yaştaki düşüncesi ile şu andaki düşüncelerinin apayrı olduğuna değinen Necattin Demirtaş, “Ağustos ayı Anadolu’nun kapısının Türklere açıldığı ve Kurtuluş Savaşımızın neticelendiği zafer ayımız. Vatanı kaybedince, vatanın kıymeti belli olur. 2 senedir Afganistan’ı yakından takip ediyorum. İlişki kurduğum insanlar var. Onların şu anda yaşadıkları ile bizim geçmişte yaşadıklarımızı bir teraziye koyuyorum. Türkiye’de çok kolay konuşabiliyoruz ama vatan olmadığı zaman çok farklı bir şey. Vatanın kurtarılmış olması; hele de fikri zikri birbiriyle uyum içerisinde olmayan insanların aynı pota içerisinde birbirlerine saygı göstererek bir arada yaşamış olmaları ve bunun kapılarını açmış olması vesilesi ile Atatürk’ü bir kez daha bu manada rahmet ve şükranla anıyorum. Çünkü insanlar yaşadıklarının bedelini kendi inançları gereği öbür dünyada ödeyecekler” diye konuştu.
“Ama biz Allah’ın kulları olarak bu insanların şu şekilde yaşaması ya da bu şekilde yaşaması gerektiğinin bedelini ölçerek hesap kesmeye çalışıyor bazı insanlar” diyen Başkan Demirtaş, “Ben 20 yaşındayken böyle bir düşünce içerisinde olduğumu itiraf ediyorum. O zamanki şartlar bizim gibi düşünmeyen insanların ölmesi gerektiğine inanıyordum. Şu anda 66 yaşındayım. Kucağımızda ölen insanlar vardı. Geldiğimiz noktada bu ülkeyi seven insanların, ülkesi için fikri zikri ne olursa olsun daha fazla çalışmayı, daha fazla üretmeyi daha fazla sevgiyle birbirini kucaklamayı öğrenmemiz gerektiğini 46 yıl sonra öğrenmiş olduk. Bu acı ama gerçek. Bizden sonraki nesillerin en azından bizim acı gerçekten hareketle siyaset bizden önce de vardı sonra da olacak. Siyaseti birbirini yok etme mantığı içerisinde değil, hizmet yarışı şekliyle bakarak bayrak yarışı şeklinde değerlendirecek yapıya kavuşması anlayışından taviz vermeden bir arada durmamız gerektiğinden yanayım” şeklinde konuştu.
Birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye için hizmet yarışı yapmaları gerektiğine inandığını dile getiren Demirtaş, şunları söyledi: “Afganistan diyorum tüylerim diken diken oluyor. Türk kardeşlerimiz var 40 parçaya bölünmüşler. Her biri diğeriyle farklı anlayış içerisinde. Orada en büyük darbeyi de bizim insanlarımız yiyor. Çok ilginçtir. 30 milyondan fazla nüfusları var. Nüfusun 3’te 1’i Türk. Türkler arasında bir birliktelik yok. Böyle de bir gariplik var. Eğitim bizden 50-60 yıl geride. Elektrik ve suları yok. Bunları hep ben birbirine bağlıyorum. Dolayısıyla ülkemize sahip çıkmamız, bayrağımızı hep yukarıda tutmamız gerekiyor. Bize Türk ve İslam dünyasının ihtiyacı var. Biz de akıllı olup, birbirimizle uğraşmak yerine geleceğe umutla bakıp, eksikliklerimizi tamamlamamız lazım.”
Meclis gündemine getirilen 9 maddenin tamamı daha kapsamlı görüşülmek üzere ilgili komisyonlara havale edildi.
