Samsun’un Bafra İlçesi Emenli Köyü'nde vatandaşlar, "Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi" kapsamında verimli arazilerinin başka mahalleye verildiğini ve kendilerine ise "sit alanı" olan kumluk alanların bırakıldığını iddia ederek, yetkililerden yardım istedi.
Karaboğaz mevkisinde yaşayan vatandaşlar, "arazi toplulaştırma" çalışmalarında verimli arazilerinin ellerinden alındığını savundu. Yöre halkı, buna karşılık koruma altında bulunan birinci, ikinci ve üçüncü derecede sit alanları tarla vasfına sokularak, toplulaştırma kapsamında kendilerine verileceğini ileri sürdü.
DOĞAL ALANLARA İŞ MAKİNELERİ GİRDİ
Mahalle sakinlerinden Ömer Turgut, "Mahallemizde toplulaştırma çalışma yapılmaya başlandı. Bu alanımız 7 bin 582 dekarlık bir alan. Bunun 5 bin 598 dönümü tarla vasfında. Bin 983 dönümü de birinci, ikinci ve üçüncü derecede sit alanı. Hiç bozulmaması gereken alanlar var. Fakat bu toplulaştırma şirketi buralardaki bozulmaması gereken doğal alanlara iş makineleri ile girerek müdahale etti. Biz de bunları ihbarda bulunduk, durdurduk. Fakat işlem harita üzerinde devam etti. Bu 1983 dekarlık alan bu bölgede bulunan 800 küsur hissedara tarla vasfına sokularak dağıtılıyor. Mahalle olarak bizim topraklarımızın büyük bir bölümü de kumsal verimsiz alana atılmak isteniyor ve bizim geçimimiz elimizden alınıyor. Bizim verimli alanlarımız farklı mahallelerden kişilere veriliyor, biz kumsal alana, sit alanına atılıyoruz. Biz burada hayvancılıkla geçiniyoruz, çeltik ekip biçiyoruz. Bu imkanlar bizim elimizden alınıyor. Tüm gerekli kurumlara yazılarımızı yazdık. Bize verilen cevap, 'gerekli yerlerden gerekli izinler alınmıştır' şeklinde. Gelin arazilere bakın. Buraların toprak vasfı yok. Ekilip dikilebilir bir alan değil. Ağaçlık, çamlık, ormanlık, kuş yuvaları, sazlık alanlar diyoruz ama buraya bir kişiyi getiremedik. Bu bölge işin içinden çıkılamayacak bir bölge. Zaten tapu kesim aşamasına gelmiş durumda. Bahar ayı geldi şu an bizim tarlalarımızı ekmemiz sürüp ekmemiz lazım. Bize 'tarlalarınızı ekemezsiniz, biçemezsiniz bekleyeceksiniz' deniyor. Biz yetkililere sesimizi duyurmak istiyoruz" dedi.
ARAZİDE OT BİLE BİTMİYOR
Mahalle sakinlerinden Özhan Kırım ise, “Mahalleli olarak bu alanda toplulaştırma istemiyoruz. İnsanların gelip bu doğayı bozmasına karşıyız. Şubat 2019'da yayınlanan Resmi Gazete'ye göre 'Birinci derece sit alanları, orman imar ve farklı kullanım amacı taşıyan tarım dışı alanlar arası toplulaştırması konu olmayacağından blok planın dışında bırakılır' deniyor. Burada tarım vasfı taşıyan bir arazi yok. Ot bile bitmiyor, kumsal. Buraya blok planı yapıldı. Deniz kenarı parsel parsel bloklanmış. Burası UNESCO Geçici Miras Listesi'nde. Kuş Cenneti kapsamında. Bu toplulaştırma olayı çıkınca, toplulaştırmayı sit alanına soktular. Sıkıntılarımız var. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz" diye konuştu.
Karaboğaz mevkisinde yaşayan vatandaşlar, "arazi toplulaştırma" çalışmalarında verimli arazilerinin ellerinden alındığını savundu. Yöre halkı, buna karşılık koruma altında bulunan birinci, ikinci ve üçüncü derecede sit alanları tarla vasfına sokularak, toplulaştırma kapsamında kendilerine verileceğini ileri sürdü.
DOĞAL ALANLARA İŞ MAKİNELERİ GİRDİ
Mahalle sakinlerinden Ömer Turgut, "Mahallemizde toplulaştırma çalışma yapılmaya başlandı. Bu alanımız 7 bin 582 dekarlık bir alan. Bunun 5 bin 598 dönümü tarla vasfında. Bin 983 dönümü de birinci, ikinci ve üçüncü derecede sit alanı. Hiç bozulmaması gereken alanlar var. Fakat bu toplulaştırma şirketi buralardaki bozulmaması gereken doğal alanlara iş makineleri ile girerek müdahale etti. Biz de bunları ihbarda bulunduk, durdurduk. Fakat işlem harita üzerinde devam etti. Bu 1983 dekarlık alan bu bölgede bulunan 800 küsur hissedara tarla vasfına sokularak dağıtılıyor. Mahalle olarak bizim topraklarımızın büyük bir bölümü de kumsal verimsiz alana atılmak isteniyor ve bizim geçimimiz elimizden alınıyor. Bizim verimli alanlarımız farklı mahallelerden kişilere veriliyor, biz kumsal alana, sit alanına atılıyoruz. Biz burada hayvancılıkla geçiniyoruz, çeltik ekip biçiyoruz. Bu imkanlar bizim elimizden alınıyor. Tüm gerekli kurumlara yazılarımızı yazdık. Bize verilen cevap, 'gerekli yerlerden gerekli izinler alınmıştır' şeklinde. Gelin arazilere bakın. Buraların toprak vasfı yok. Ekilip dikilebilir bir alan değil. Ağaçlık, çamlık, ormanlık, kuş yuvaları, sazlık alanlar diyoruz ama buraya bir kişiyi getiremedik. Bu bölge işin içinden çıkılamayacak bir bölge. Zaten tapu kesim aşamasına gelmiş durumda. Bahar ayı geldi şu an bizim tarlalarımızı ekmemiz sürüp ekmemiz lazım. Bize 'tarlalarınızı ekemezsiniz, biçemezsiniz bekleyeceksiniz' deniyor. Biz yetkililere sesimizi duyurmak istiyoruz" dedi.
ARAZİDE OT BİLE BİTMİYOR
Mahalle sakinlerinden Özhan Kırım ise, “Mahalleli olarak bu alanda toplulaştırma istemiyoruz. İnsanların gelip bu doğayı bozmasına karşıyız. Şubat 2019'da yayınlanan Resmi Gazete'ye göre 'Birinci derece sit alanları, orman imar ve farklı kullanım amacı taşıyan tarım dışı alanlar arası toplulaştırması konu olmayacağından blok planın dışında bırakılır' deniyor. Burada tarım vasfı taşıyan bir arazi yok. Ot bile bitmiyor, kumsal. Buraya blok planı yapıldı. Deniz kenarı parsel parsel bloklanmış. Burası UNESCO Geçici Miras Listesi'nde. Kuş Cenneti kapsamında. Bu toplulaştırma olayı çıkınca, toplulaştırmayı sit alanına soktular. Sıkıntılarımız var. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz" diye konuştu.
